DOLAR 39,9043 EURO 46,8742 STERLİN 54,7448 GRAM ALTIN 4.223,95 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.509
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Mehmet Yılmaz

Mehmet Yılmaz

Tüm Yazıları

İYİ TAKIMLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Giriş: 26.10.2025 20:20 | Güncelleme:
Paylaş

İYİ TAKIMLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Takım, birbirini tamamlayan insanların, ortak menfaatler ve değerler çerçevesinde, ortak bir amaç uğruna bir araya gelmesiyle oluşan topluluktur. Ancak bir grubun sadece aynı amaç uğruna toplanması onu “iyi bir takım” yapmaz. Bir topluluğu güçlü bir takıma dönüştüren şey, güven, iletişim, aidiyet ve ortak değerlerdir.

Aidiyet: Takımın Çimentosu

Bir takımın en önemli yapıtaşı “aidiyettir.”  Tek başına yalnız ve güçsüz olan insan, doğası gereği bir yere ait olmak, güçlü bir bütünün parçası haline gelmek ister. Ailede başlayan bu aidiyet duygusu, okulda, işte ve sosyal çevrede farklı biçimlerde gelişir.

Bir takımda bireylerin farklılıklarına saygı duyulması, fikirlerini özgürce ifade edebilmeleri, güvenin ve uyumun temelini oluşturur.

Takım içindeki bireylerin farklılıklarına saygı duyulması, kendilerini özgürce ifade edebilmeleri, güvenin ve uyumun temelini oluşturur. Aidiyet duygusu olmayan bir yerde kalıcı başarıdan söz etmek mümkün değildir.

Franklin D. Roosevelt’in dediği gibi:

“İşin şanını paylaşırsanız her şey mümkündür. Başkalarına paye çıkarma fırsatı vermek, sonuca ulaşmanın en etkili yoludur.”

İnsanların davanızın güçlü savunucu olmasını istiyorsanız onları davanıza dahil edin. Çünkü hiç kimse, kendini ait hissetmediği bir yapıyı sahiplenmez. Bu yüzden yöneticilerin, liderlerin ve takım kaptanlarının görevi, üyelerini o yapının bir parçası haline getirebilmektir.

Güven: Takımı Bir Arada Tutan Görünmez Bağ

İyi bir takımın temelinde “güven” yatar. Çünkü iyi bir takım sadece yetenekli kişilerden değil, onları birbirine bağlayan görünmez bağlardan — yani güvenden — doğar
Ancak güven, bir sözle ya da bir kararla anında inşa edilmez; sözde sadakat, davranışta samimiyet, eylemde tutarlılık ister…

Isaac Watts’ın dediği gibi, “Güven öğrenmek hayatın en zor görevlerinden biridir.” Eğer bir ekipte insanlar birbirinin ipine güvenerek kuyuya inemiyorsa, o topluluk henüz takım olmamıştır. Gerçek güven, yalnız başarıda değil; hatada, düşüşte, işler ters gittiğinde, zor zamanlarda da birbirine omuz verebilmektir. Güven; zamana, samimiyete ve ortak değerlere dayalı olarak inşa edilir.

Bir Başarı Hikayesi: Malatyaspor Efsanesi

Bundan 41 yıl önce, Türk futbol tarihine altın harflerle yazılmış bir hikâye yaşandı.
Malatyaspor, 30 maçta 23 galibiyet ve 7 beraberlikle namağlup şampiyon oldu.
Bu günkü galibiyete 3 puan sistemine göre en yakın rakibine 20 puan fark atarak birinci lige çıktı. O zaman Süper lig yoktu ve o rekor bugüne kadar kırılmadı, kırılacak gibi de görünmüyor.

O dönemde takımın hocası Nihat Atacan, başarılarının sırrını şu sözlerle anlatmıştı:

“Bana dünyanın en ünlü futbolcuları lazım değil. Yıldızlar istemiyorum. Bana birbirini sevecek, birbirine güvenecek, birbirinin açığını kapatacak 11 arkadaş lazım.”

İşte bu anlayış, o dönem Malatyaspor’u sıradan bir kulüp olmaktan çıkarıp bir “aileye” dönüştürdü.

Takımın başarısında teknik heyetin yanı sıra, dönemin kulüp başkanı merhum Nurettin Soykan’ın adanmışlığı da unutulmaz.

Takım Ruhu: Başarının Dinamosu

Takım olmanın özü, herkesin aynı olması değil, farklı karakterlerin bir uyum içinde çalışabilmesidir. Birileri liderlik eder, birileri destek olur, başka birileri üretir, diğerleri uygular… Ama aynı hedefe yönelir. İşte bu yürüyüşü sürdürebilen şey, “biz” olabilme bilincidir.

İyi bir takımda, kimse kendi hatasını kuyuya gömüp başkasınınkini duvara asmaz. Çünkü bilir ki, birinin hatası aslında tüm takımın sorumluluğudur. Başarının da hatanın da ortak olduğu bir ortamda güven, dayanışma ve üretkenlik kendiliğinden yeşerir.

Bu noktada şu gerçeği de unutmamak gerekir:

“İyi bir antrenör, kötü oyuncularla da maç kazanabilir.
Kötü bir antrenör ise iyi oyuncularla bile maç kaybedebilir.”

Şampiyonluk hedefleyen takımların hem antrenörü hem de oyuncuları iyi olmalıdır.
Her mevkiye uygun oyuncu ve yedeği bulunmalı; takımın dengesi, stratejisi ve motivasyonu aynı çizgide ilerlemelidir.
Gerçek başarı, doğru liderlikle doğru kadronun birleştiği yerde doğar.

Ve son söz: Siz kimlerle Berabersiniz?

Hayatta beş yıl sonra nerede olacağımızı; birlikte olduğumuz insanlar, okuduklarımız, izlediklerimiz ve edindiğimiz alışkanlıklarımız belirler.

Ama en belirleyici olan, birlikte yürüdüğünüz insanlardır.

Bu yüzden kendimize sormalıyız:
Siz kimlerle birliktesiniz?
Ve hangi yöne gidiyorsunuz?

Unutmayalım ki, iyi takımlar tesadüfen oluşmaz. Onlar, güven, sevgi, saygı ve ortak amaç etrafında emekle inşa edilir.

Ve her büyük başarının ardında, birbirine inanan insanların uzun süreli görünmez emeği vardır.

Yorumlar

Latif GÜLERTAŞ (Yorumunuz Onay Bekliyor)

Çok güzel konulara neşter atıyorsunuz. Keşke bir birimizi sevebilsek!!!!! Kalemine ve yüreğine sağlık.
0

Diğer Yazarlar

Elif Doğan Erkan
Fatih Akkuş
Mehmet Yapıcı
Mehmet Yılmaz
Nesrin Akkuş
Reyhan Soykan
Umut Can Aksu
×

Haber Arama