Herkese merhaba,

Gökyüzü bu hafta içimizdeki o ince hassas teraziyi çatırdatacak enerjilerle sesiyle geliyor. 20–26 Ekim haftası, zihnimizdeki düşünceler motivasyona dönüşmek isterken, kelimelerle, ilişkinin ince dengeleriyle, içsel kırılmalarla dans edeceğiz. İzin verin birlikte bakalım: bu hafta bize ne öğretiyor, nasıl yön veriyor?

İlk olarak, Merkür ile Mars’ın armoni aramadan kurduğu karesi dikkat çeker. Akıl istiyor ki atılsın, düşünce enerjiyi çağırıyor; ama bu birliktelik çatışma potansiyeli taşır. Bir söz patlaması, acele karar, diyalogda kör nokta… Bu hafta “ne söyleyeceğim” değil, “nasıl söyleyeceğim” en önemli sorudur. Zihnin enerjisi harekete geçmek istiyor, ama aceleci koşu, topal adımlar doğurabilir.

Yeni Ay’ın Terazi burcunda doğuşu ise, gündemde “ilişkilerde eşitlik,” “adil paylaşım,” “diplomatik yaklaşımlar” gibi temaları öne çıkaracak. Bu yeni ay, bir denge noktası koymak isteyenlere destek; öte yandan, anlaşma masalarında teraziyi hassasiyetle dengelenecek. Ortaklıkta güç dengeleri, kim ne kadar sorumluluk alacak, kim kime ne kadar hak verecek, tüm bunlar masaya gelecektir. Ama o dengeler kolay sağlanmaz: Güneş’in Terazi konumunda düşük olması, liderlik, kendini ifade etme, karar alma konularında içsel engeller yaratabilir. Dıştan güçle zorlanan desteğin içe çekilmesi, özde kendi özsaygı sınavı demektir. Bu sınavı geçenin sesi daha sağlam çıkar.

18 Ekim'de Jüpiter Yengeç'e geçti. Bu benim favori geçişlerimden biri. Çünkü o, genişleme enerjisini duygulara, köklere, şifaya yönlendirir. Eleştiri yerine şükretme, dışa odaklılık yerine içe dönüş, koruma arzusu yerine duygu güvenliği talebi gelmeye başlar. Bu hafta itibariyle yine, evimiz, ailemiz, iç dünyamızla konuşmamız gereken bir zaman dilimi. Aynı zamanda ülkemiz içinde genişleme ve ferahlama kapılarını aralayan ve başlangıç noktası olan bir geçiş yaşandı. 

Lakin 23 Ekim'de Güneş'in Akrep burcuna geçmesiyle birlikte önümüzdeki bir ay boyunca gizli olanın açığa çıkacağı netliğin artacağı bir dönem başlayacaktır, kararlılık güçlenir. Yeni ay ile birlikte gizli ve karanlık alanlara ışık tutulur. Eğer haritanda Aslan, Terazi, Kova ya da Yengeç eksenleri vurguluysa, bu hafta sınamalar daha görünür olacaktır; liderlik, sahne arzusu, karşıt ilişkiler alanında güçlü etkilerle karşılaşabileceksin. Dönüşüme açık bir döneme giriyorsunuz. Ayrıca bu dönem ameliyatlar ve teşhisler açısından da uygun bir zaman dilimi.

Türkiye’nin doğum haritası için kullanılan en yaygın harita 29 Ekim 1923, Ankara’daki kurulum saatiyle çizilir. O haritada Güneş Akrep burcunda, yükselen ya da diğer açılar göz önüne alındığında finans, güvenlik, kriz ve dönüşüm temaları öne çıkar. Ulus, kökler, aidiyet ve koruma temalarını yaralanma, öfke ve yeniden yapılanma süreçleriyle karşı karşıya getirebilir. Toplumsal düzeyde Jüpiter Yengeç aile, kadın, çocuk, kimlik ve sınır konularında gerilim artırırken, gıda ve iklim ve su krizi, sağlık ve afet yönetimi hataları gibi gündemler ön plana çıkabilir. "Geleneksel değerleri koruma" ile "bireysel özgürlük" arasında sert bir gerilim doğabilir. Bu hafta, özellikle Merkür–Mars gerilimi ve Jüpiter’in Yengeç’e geçişiyle, Türkiye’de dış politika, diplomasi, komşularla ilişkiler, Suriye, Kıbrıs, enerji-madde diplomasisi gibi temalar öncelikli olabilir. Dış siyaset hataları ya da sınır meselelerinde ani tepkiler, medya krizleri, karşılıklı suçlamalar artabilir.

İç siyasette ise uzun süredir devam eden “adalet” ve “denge” talepleri yükselirken, muhalefet ile iktidar arasında iletişim kazaları, sert söylemler çıkabilir. Bu haftanın astrolojik enerjisi, denge kurmayı zorlaştıran ama “kırılma” potansiyeli taşıyan yönleri tetikliyor.

Dünya sahnesinde, Pluto’nun ileri harekete geçmesi kolektif düzlemde derin dönüşümleri destekler: gizli anlaşmalar açığa çıkabilir, güç dengeleri yeniden kurulabilir, küresel sistemde kırılmalar veya beklenmedik kararlar gelebilir.

Jüpiter’in Yengeç’e geçişiyle özellikle Batı dünyasında “iç güvenlik,” “insani değerler,” “yerel kimlik” gibi temalar güçlenebilir; göçmen siyaseti, sınırlar, sosyal refah konuları gündemde öne çıkar.

ABD başta olmak üzere liderler, bu hafta özellikle “iletişim kazaları, diplomat hataları, sert demeç verme eğilimleri” gibi astrolojik gerilimlerden etkilenebilir. Merkür–Mars karesi global ölçekte söylemlerde sertleşme, propaganda mesajlarında tahrikler, sözleşme krizleri potansiyeli taşır.

Bir diğer dikkat nokta: Yeni Ay’ın Terazi’de oluşması ile uluslararası anlaşmalar, barış girişimleri, diplomatik manevralar yeniden ısıtılabilir; gizli paktlar görülebilir.

Ekonomide ise 20 Ekim civarı iletişim, bilgi akışı ve ticaret gezegeni Merkür ile rekabet, eylem, saldırganlık enerjisi Mars arasında oluşuyor. Piyasa manipülasyonlarını, ani açıklamaları, beklenmedik fiyat dalgalanmalarını tetikler.

Özellikle borsalarda “söylem temelli hareketler” artar. Bir liderin açıklaması, bir haber manşeti fiyatları uçurup indirebilir. Yatırımcı psikolojisi agresifleşir; “sabır” ve “bekleme” enerjisi zayıflar. Dolar, altın, kripto gibi spekülatif alanlarda kısa süreli ama sert hareketler görülebilir. Bu dönemde ani al-sat değil, stratejik bekleyiş tercih edilmeli. (YTD) Çünkü Mars’ın getirdiği hızlı enerji, Merkür’ün zihinsel netliğini bozabilir. 

21 Ekim’de ki Terazi Yeniayı, finansal anlamda “denge ve ortaklık” vurgusu taşır.

Bu da demek oluyor ki:

Ülkeler arası ticari anlaşmalar, yatırım ortaklıkları, diplomatik ekonomik temaslar gündeme gelebilir.

Ancak Güneş Terazi’de düşük konumda olduğu için bu denge kolay sağlanmayacaktır.

Yani “iyi niyetli ama kırılgan” ekonomik vaatler, anlaşmalar, bütçe planlamaları gündemde olabilir.

Türkiye açısından bu Yeniay, borç, bütçe, dış ticaret, para akışı, faiz politikası alanlarını tetikliyor.

Kısacası, görünürde “istikrar mesajı” verilse de, perde arkasında dengede kalmakta zorlanan bir ekonomi atmosferi mevcut.

Pluto’nun ileri harekete geçmesi (Artık retro değil) global ölçekte “gizli güçlerin yeniden pozisyon alması” anlamına gelir.

Bu dönemde:

Küresel güç odakları yeniden hareketlenir: büyük enerji anlaşmaları, para politikaları, merkez bankalarının strateji değişiklikleri görülebilir. Finansal sistemde “yeniden yapılanma”, “gizli gündemlerin açığa çıkması”, “yeni rezerv para arayışları” gibi temalar öne çıkar. Türkiye açısından da enerji fiyatları, döviz kurları ve kamu harcamaları üzerinde baskı oluşabilir. 

Özetle: Pluto ileri giderken, “gücü kim elinde tutuyor?” sorusu hem siyaset hem ekonomi alanında yeniden sorulacak.

Türkiye’nin doğum haritasında (29 Ekim 1923) Güneş Akrep, Ay Boğa eksenindedir. Bu eksen ekonomik kaynaklar, borçlar, gelir-gider dengesi alanıyla doğrudan bağlantılı. Bu hafta gökyüzündeki açılar bu ekseni tetikliyor. Yani: Döviz kurları üzerinde baskı ve ani hareketler görülebilir.

Enerji piyasası veya doğalgaz/akaryakıt fiyatlarında değişkenlik olabilir.

Hükümet “denge ve güven” mesajlarını ön plana çıkarmaya çalışacaktır.

Ancak özellikle 23–25 Ekim aralığında finansal belirsizlik artar.

Bireysel finans ve iş hayatı açısından, bu haftayı “hızlı karar alma haftası” değil, “akıllı planlama haftası” olarak değerlendirmek gerekir. Yeni iş kurma, büyük yatırım, borçlanma için uygun zaman değil. Eski borçların yapılandırılması, bütçenin yeniden düzenlenmesi, tasarruf planı oluşturmak daha isabetlidir. İş arayanlar için, networking ve iletişim güçlü ama dikkatli kullanılmalı: yanlış kelime fırsatı kaçırabilir. Para kaybı değil ama “para yönü değişimi” söz konusu olabilir. Örneğin farklı gelir kapıları, serbest işler, yan kazançlar vs.

Genel tavsiye, bu hafta kelimelerinde sabır olmalı, iradende anlayış. Dengeyi yakalaman, hem kendini hem başkalarını zorlamamanla mümkün olur. Sessizlik bazen en güçlü sözdür, geri çekilme bazen en sağlam hamledir. Kelimeyle bir köprü kur, kavga değil köprü. Dengeyi koru, iç sesine kulak ver. Zaman, bazen kırılmadan önce en kritik çizgiyi test eder. Kazanmak isteyen değil, korumak isteyen kazanır...

Sevgiyle,bdino?