DOLAR 39,9043 EURO 46,8742 STERLİN 54,7448 GRAM ALTIN 4.223,95 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.509
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101

Konkordato: Kurtuluş mu, Son Çıkış mı?

Giriş: 27.08.2025 12:20 | Güncelleme:
Paylaş

Konkordato: Kurtuluş mu, Son Çıkış mı?

Ekonomik dalgalanmaların yoğunlaştığı dönemlerde en çok duyduğumuz kavramlardan biri şüphesiz “konkordato”. Kimi zaman bir can simidi, kimi zaman da iflasın son perdesi olarak karşımıza çıkan bu mekanizma, işletmelerin finansal hayatında önemli bir rol üstleniyor.

Konkordato, borçlarını ödemekte zorlanan bir şirketin alacaklılarıyla anlaşarak belirli bir süre içinde borçlarını yeniden yapılandırmasını sağlayan hukuki bir yoldur. Yani aslında amaç, işletmeye nefes aldırmak ve borçlarını çevirebilmesi için zaman kazandırmaktır.

Fakat şu gerçeği unutmamak lazım: Konkordato, tek başına bir kurtuluş reçetesi değildir. Eğer işletme yapısal sorunlarını çözmeden, yalnızca zaman kazanma amacıyla bu yola başvuruyorsa, sonuç genellikle hüsran olur. Çünkü konkordato, yönetimsel zafiyetleri, yanlış yatırım kararlarını ya da plansız finansal stratejileri düzelten sihirli bir değnek değildir.

Burada en büyük sorumluluk şirket yönetimlerine düşüyor. Nakit akışını düzenleyemeyen, mali disipline uymayan ya da piyasa gerçeklerinden kopuk hareket eden bir firma için konkordato yalnızca geçici bir pansumandır. Ancak doğru planlama, şeffaf mali raporlama ve samimi bir ödeme niyetiyle birleştiğinde konkordato, gerçekten bir yeniden doğuşun kapısını aralayabilir.

Bir diğer önemli nokta ise alacaklıların güvenini kazanmak. Unutmayalım ki konkordatonun ruhu, karşılıklı güven ve uzlaşmadır. Eğer alacaklılar, borçlunun şeffaf olmadığını, malvarlığını gizlediğini veya ödeme iradesi taşımadığını hissederse süreç çok daha sancılı hale gelir.

Tam da bu noktada, Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) sona ermesi ekonomide yeni bir sayfa açmış durumda. Uzun süre döviz baskısını azaltan, ancak aynı zamanda bütçe üzerinde ciddi yük oluşturan KKM’nin bitişi, şirketlerin finansman maliyetlerini doğrudan etkileyecek. Artık kur riskini yönetemeyen, maliyet artışlarına karşı hazırlıksız olan firmalar için tablo daha da zorlaşacak.

KKM’nin sağladığı geçici güvenli limanın ortadan kalkması, aslında konkordato taleplerini artırabilecek bir faktör. Çünkü şirketler, hem artan faizlerle borçlarını çevirmekte zorlanacak hem de kurdaki oynaklığa karşı daha kırılgan hale gelecek. Bu noktada konkordato, bazı işletmeler için yeniden gündeme gelen bir çıkış yolu olabilir.

Ancak tekrar vurgulamak gerekir ki: Konkordato, hiçbir zaman tek başına bir çözüm değil. İşletmelerin yeni dönemde daha disiplinli, daha verimli ve risklerini daha iyi yöneten bir anlayış benimsemeleri şart. Çünkü KKM’nin sağladığı yapay destek sona ererken, ayakta kalmanın tek yolu gerçekçi finansal stratejilerden geçiyor.

Sonuç olarak; konkordato ne şeytanlaştırılacak bir kavram ne de mucizevi bir çözüm yoludur. Onu değerli kılan, doğru zamanda, doğru şekilde ve doğru amaçlarla kullanılabilmesidir.

Bugün konkordato, KKM’nin bitişiyle birlikte daha fazla tartışılacak gibi görünüyor. Ama unutulmamalı ki asıl mesele, şirketlerin “geçici çözümlere” değil, kalıcı ve sürdürülebilir finansal yönetim anlayışına yönelmesidir.

Kısacası, konkordato bir “son çıkış” değil, bilinçli yönetimle birleştiğinde yeni bir yolculuğun başlangıcı olabilir.

Yorumlar

Diğer Yazarlar

Aleyna Acar
Elif Doğan Erkan
Fatih Akkuş
Mehmet Yapıcı
Nesrin Akkuş
Ramazan Güçlü
Selimcan Yelseli
Serhat Duman
Umut Can Aksu
×

Haber Arama