SON DAKİKA
Hava Durumu

Ciddiyetin farkında mıyız?

Yazının Giriş Tarihi: 24.02.2023 23:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.02.2023 23:21

Bu söylediklerimi çok duydunuz, çok gördünüz ve belki artık sıkıldınız ama deprem gerçeği maalesef ki geçtiğimiz haftalarda ülkemizi ve bizleri vurdu...

Kahramanmaraş merkezli ve daha sonrasında Hatay'da gerçekleşen depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dilemekten başka elimizden bir şey gelmediği bu günlerde artık Bursa olarak bazı şeylere uyanmamız lazım...

Gün geldiğinde bu satırları başkaları bizler için yazmasın istiyorsak eğer tedbirimizi almamız gerekiyor. Herkesin bulunduğu ilçelerde belediyelere başvurup oturdukları evlerin depreme dayanıklı olup, olmadığını öğrenmesi gerekiyor. şimdilerde ise etrafımızda da görüyoruz "Ya dayanıklı değilse, tahliye isterlerse" kimse kusura bakmasın ama ne olursa olsun artık bu gerçeği kabul edelim...

Bursa ovasıyla her zaman övündük. Cennetten bir köşe diye gurur duyduk. Her zaman güzelliklerden bahsettik ama bahsettiğimiz halde üzerine dikilen betonlarda "En güzelinde ben oturacağım, en iyisi benim olmalı" söylemleriyle bir, birimizle yarıştık ve sonuç kocaman bir hiç. Evet uzmanların günlerdir konuştukları konuların başında gelen Bursa artık birinci derecede deprem bölgelerinden birisi ve bu acıları yaşamamak için tedbiri alıp, takdiri Allah'a bırakmak gerekiyor.

ÇARPIK KENTLEŞME!

Maalesef ki oturduğum ilçe başta olmak üzere, Bursa'nın her bir yanında çarpık kentleşme söz konusu. Kimisi seneler önce yapmış bu hatayı, kimisi dün bile yaptı...

Nilüfer'de nasıl bir yapılanma var, imar durumları nasıl ve neye göre belirleniyor bilmiyorum ama 23 Nisan, Balat, Özlüce taraflarında bir bina 15 kat, diğeri 4 kat. Bu nasıl belirlenmiş bilemem ancak bildiğim bir şey varsa ki o da artık yeni, eski ayırt etmeden acilen herkes binalarını kontrol ettirmeli ve alınacak önlemler alınmalı. 

Zeminin değil, binanın durumunun önemli olduğu aşikar. Bunu deprem bölgelerinde sıkça gördük. Etrafında taş, taş üstünde kalmamışken yıkılmayan binaları gördük. Bu konuda şehrin ileri gelenlerinin acil çözümü çok önemli...

SUSUZ KALMAYALIM!

Diğer önemli konu da maalesef ki zamanında "Bursa'da su çeşmeden içilir" sloganının yerini "Bursa'da su kalmadı" aldı. Allah aşkına bu konuda da gerekli önlemler alınsın...

Özellikle su ile iş yapan ve suyu israf edenlerin ciddi cezalarla bu konuda önlem alması sağlanılmalı...

Uludağ su özelinde çok zengin olmasına rağmen, karlar eridiğinde barajların tekrar doluluk oranının artacağını bilmemize rağmen hala içimizde korku var.

Özelleşen şirketlerin sularla alakalı artık elini Uludağ'dan çekmeli. Buski'nin bu konuda ciddi çalışmaları olduğunu biliyorum ve son zamanlarda da kurumn yetkilileri ciddi refleks göstererek adım, adım Bursa'yı taramaya başladılar. Bizlerde bu bilinçle artık eleştirmek yerine elimizden geleni yapmamız gerekiyor.

Bahçe sulamaları, araba yıkamaları, halı yıkamalara son vermeliyiz. çeşmeleri saatlerce açıp, çocuklarımızı banyoda eğlendirmemeliyiz...

Bu konuda da yetkililerden çare beklemek yerine, tasarruf yaparak biz önlem almalıyız!

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.