Sevgili gönül dostlarım uzun aradan sonra tekrardan sizlerle birlikte olmak beni mutlu etti.
Özellikle de şubat ayında yaşamış olduğumuz deprem felaketinden sonra epey bir zaman kimse kendine gelemedi, hala gelmiş değiliz…
Ülke olarak hepimiz çok etkilendik sizlerin de ne kadar çok etkilendiğini tahmin ediyorum. Orada olan kardeşlerimiz için çok üzüldüğümü ölenlere rahmet yaralılara bir an önce acil şifalar ve yakınlarını kaybedenlere de baş sağlığı dilediğimi belirtmek isterim…
Belki bu bizler içinde çok büyük bir ders oldu ya da alınması gereken bir ders diyeyim. Hala düşünmek için hala bazı şeyleri değiştirmek için vaktimiz var diye kendimiz adına belki de sevinmemiz gerekiyor. Bugüne kadar boş vermişliğin dibine vurmuş bir toplum olarak belki biraz toparlanmak bazı kaybetmiş olduğumuz değerleri yakalamak mümkün diye düşünüyorum.
Varoluş sebebimizi gözden geçirmek yaşadığımız müddetçe şükür kelimesinin idrakine varmak gerekli. Sevdiklerimizle biraz daha vakit geçirmek ailemize biraz daha fazla vakit ayırmak hep ertelemiş olduğumuz birtakım işleri bir an önce gerçekleştirmek ve en önemlisi kendi iç dünyamızda bizi huzura kavuşturacak bazı değerleri tekrardan yakalamak gerekli.
Evet belki binlerce bina enkaz haline döndü insanlar enkaz altında kaldı kimisi evladını kimisi anne babasını yakınlarını kaybetti acımız çok büyük…
Ancak orada yakınlarını kaybeden insanları dinlediğim zaman hala tevekkül ettiklerini ve Allah’a olan inançlarından dolayı bir gün mutlaka yakınları ile bir araya geleceklerini umut ederek kendi içlerine dirayetli bir duruş sergilemeye çalıştığını görüyorum.
El birliği ile aşacağız
Yaşamış olduğumuz bu felaketi toplum olarak elbirliğiyle ama maddi yardımlarla ama manevi yardımlarla bir şekilde aşmaya çalışıyoruz, aşacağımıza da inanıyorum. Lakin kendi hayatlarımızla ilgili de bazı şeyleri gözden geçirip yeni değerlendirmeler yaparak hayatınıza birtakım yenilikler katmalıyız. Bütün gece televizyon karşısında ya da elimizde telefonla vakit geçirmek yerine yukarıda da söylediğim gibi sevdiklerimize aile büyüklerimize biraz daha fazla vakit ayırmalı Bundan sonrası adına geçmişte bırakmış olduğunuz bir takım manevi değerlerimizi tekrardan bilinç altımıza yüklemeliyiz…
Hepimiz gördük ki bu hayatın tekrarı yok…
Elimizde sadece bir kere yaşama fırsatı geçiyor bize verilen bu fırsatı Rabbimin isteği doğrultusunda iyi yönde değerlendirmek çevrenizdeki insanlarla iyi ilişkiler içinde olmak ve en azından bu dünyadan ayrılırken arkamızda hoş bir seda bırakmak, belki de geride bırakacak olduğumuz neslimize vereceğimiz en büyük mirastır. Bizlerde doğal afet olan bir deprem felaketinin altında kalmadan önce manevi enkazdan kurtulup özümüze dönmeliyiz…
Bu zor günleri elbirliğiyle atlatıp çok daha aydınlık güzel günlerde tekrardan birlikte olmak dileğiyle Rabbim bir daha böyle bir felaket yaşatmasın diyorum sevgiyle kalın hoş çakalın…