Bursaspor için kritik bir gün.

Nedeni ise acaba ikinci kez üst üste maç kazanma başarısı gösterebilecek miydi?

Yeşil beyazlılar ligin ilk yarısında da önce Adıyaman’ı ardından da Serik Belediye’yi yenerek bu sezon ilk kez üst üste iki maç kazanmıştı.

Hava güneşli.

Güneş ısıtıyor. Ancak güneşin olmadığı bölümler soğuk.

Yüzüncü Yıl Atatürk Stadyumu’nun zemini gerçekten çok güzel görünüyor bizim basın tribününden. Anladığım kadarıyla çimlerin efendisi Muhittin İpek’in ellerinin değmesi zemin sorununu çözmüşe benziyor.

En büyük merakım ise taraftarların maça ilgi gösterip göstermeyeceği yönündeydi.

Ramazan ayı nedeniyle ilk sahura kalkılacak olması, küçük esnafın, çarşıların açık olması nedeniyle arzulanan olmayacak gibi maçın başlamasına 30 dakika kala. Ancak maçın başlamasıyla birlikte ilk 15 dakika sonrasında tribünlerdeki taraftar sayısında inanılmaz bir artış yaşandı diyebilirim.

Teknik Direktör Ümit Şengül başarılı olan Adıyaman Futbol Kulübü maçı kadrosunu bozmamış.

Kalede Deniz Aydın, önlerinde Eren Tunalı, Ertuğrul Kurtuluş, Furkan Emre Ünver ve Abdullah Tazgel. Orta alanda Bilal Güney, Hamza Baran Arıkan, 16’lık geleceğin yıldızı Mehmet Çetin, kanatlarda Mustafa Genç ile Çağatay Yılmaz. Gol umudu ise iki gün önce anneannesini kaybeden Barış Altındiş.

İki takım sahaya birlikte ‘HER TÜRLÜ ŞİDDETE VE KÜFÜRE KARŞIYIZ’ yazılı pankartla çıktılar.

Bursaspor maça çok iyi başladı.

7. dakikada, Berat Altındiş’in ara parasında Çağatay Yılmaz penaltı noktasının hemen önünde kaleciyle karşı karşıya kaldı. Vuruşunda top yandan dışarıya çıktı.

Yoğun baskısı var Bursaspor’un. Bir an önce golü bulmak istiyor.
Arzulanan gol ise 16. Dakikada geldi. Bu dakikaya kadar iki net gol pozisyonunu değerlendiremeyen Çağatay Yılmaz’dan geldi. Orta alandan Hamza Baran Arıkan, savunma arkasına uzun top atıldı.  Çağatay Yılmaz fişek gibi fırladı. Üzerine gelen kaleciden topu kafa ile aşırdı ve yine kafa ile topu kaleye gönderdi.

Tribünler bu golün verdiği büyük coşku ile adeta bayram yerine döndü. Gerçekten böyle güzellikleri Bursasporlu olarak özlemişiz.

Gerçekten böyle bir Bursaspor izlemeyi ben özlemişim.

30. dakika oynanıyor. Abdullah Tazgel orta alandan aldığı topla, yediği tekmelere rağmen süratle Serik Belediyespor ceza alanına yöneldi. Savunmanın arkasına sarkan Çağatay Yılmaz’ı gördü. Çağatay Yılmaz kaleciden kurtuldu. Vuruşunda top yan direkten ikinci kez filelere gitti.

45+4 oynanıyor Hasan Ali Adıgüzel, ceza alanına girdi. Furkan Emre Ünver’in müdahalesiyle yere düştü. Hakem penaltı noktasını gösterdi. Hasan Ali Adıgüzel topu ve kaleciyi ayrı köşelere gönderince ilk yarının skoru da ortaya çıktı 2-1

Ancak bu penaltı golü yeşil beyazlıların tüm enerjisini sanki alıp götürdü diyebilirim.

Bursaspor, ikinci yarıya Berat Altındiş’in yerine Ömer Turan Görgüç’ü alarak başladı.

Bursaspor kendi alanına geri çekilince Serik Belediyespor’un ilk dakikadan itibaren bir baskısı vardı. Nitekim 52. Dakikada serbest atış. Defansın arasında iyi yükselen Mustafa Uğur Türk skoru eşitleyen golü attı: 2-2

Serik Belediyespor’un tatlı sert oyunu sonrasında sakatlanan Furkan Emre Ünver ile Abdullah Tazgel 64. dakikada yerlerini Yiğit Fidan ile Kerem Dede’ye bıraktı.

65.dakikadan itibaren yeşil beyazlı taraftarlarının inanılmaz bir tezahüratı vardı, insanların kulaklarını sağır edercesine. Ancak bu destek Bursasporlu futbolcuları canlandırmaya inanın yetmedi.

Eren Güler’in orta alanda yaptığı basit top kayıpları, konuk tehlikeli atak geliştirmesine neden oldu. Bir de Çağatay Yılmaz bire bir yakaladığı pozisyonda topu ezince üçüncü gol şansı kaybolup gitti Timsah adına.

75. dakikada ilk yarıda konuk takıma cömert penaltı çalan İzmirli hakem Erdem Temel, Ömer Turan Görgüç’ün penaltı noktasında biçilmesine ise devam demesi tribünlerin büyük tepkisine neden oldu.

Bu dakikadan itibaren Bursaspor’un inanılmaz baskısı vardı.

Ama yattığı yerden kalkmayan Serikli oyuncular Bursaspor’un ve maçın temposunu düşürdüler.

Mücadelede 90+4 oynanıyor. Eren Güler ceza alanı dışında topla buluştu. Önü bomboş. Düzgün vursa skor 3-2 olacak. O topu dağa taşa vurdu.

Sonuç olarak;

Dün iki farklı Bursaspor izledik.

İlk yarıda istekli, golü arzulayan, ikinci yarıda ise oyunu tamamen rakibe bırakarak gol yememeyi düşünen bir Bursaspor.

Böyle olunca maç kazanılması mucizelere ve rakibin beceriksizliğine kalıyor.

Tecrübeli ayaklara sahip olan rakipler bu oyun tarzını aynı Bucaspor 1928 maçında olduğu gibi lehine çevirmesini biliyor.

Buna bir de hakemin rezil yönetimi eklenince kazanılacak bir maç kaybediliyor.

İtirazlar sonrasında hakemin kırmızı kartı var. İlki yedek kulübesinde yardımcı antrenörü ikincisi ise sahaya giren teknik direktör Ümit Şengül’e.

Diyarbekirspor maçı sonrasında 7 maç ceza alan takımın en golcü ismi Çağatay Yılmaz, hafta arasında Adıyaman’da yaptığı iki asist ile gündeme gelmişti. Timsah’ın en golcü ismi ligde son golünü 16. Haftada Esenler Erokspor’a atmıştı. Sonrasında ise ceza ile birlikte bu kez yaklaşık 14 hafta süren gol orucunu, Ramazan öncesinde Serik Belediyespor maçıyla iki güzel gol atarak bozdu.

Takımın ilk yarının uzatmalar hariç, ortaya koyduğu futbol beni mutlu etti. Keşke hep böyle oynanmış olsaydı, sanıyorum bu günleri yaşamazdı Bursaspor.

Genç yetenek Mehmet Çetin’in 35. Dakikada sakatlanıp çıkması, yeşil beyazlıların orta alandaki çalışkanlığını sekteye vurdurdu.