SON DAKİKA
Hava Durumu

( ÖZEL HABER ) ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Sevda Özbek "Savaşa değil, seçime gidiyoruz"

ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Sevda Özbek Bursa'dan Haber Var'ın sorularını yanıtladı. Her konuda samimiyetle cevap veren Özbek "Eğer Millet adına önemli iddianız varsa eşiniz ve çocuğunuzla huzurlu ve güçlü bir aile alt yapısına sahip olmalısınız" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 11.05.2023 08:56
Haber Güncellenme Tarihi: 11.05.2023 09:29
Kaynak: Haber Merkezi
www.bursadanhabervar.com
( ÖZEL HABER ) ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Sevda Özbek "Savaşa değil, seçime gidiyoruz"

ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Sevda Özbek Bursa'dan Haber Var'ın sorularını yanıtladı. Her konuda samimiyetle cevap veren Özbek "Eğer Millet adına önemli iddianız varsa eşiniz ve çocuğunuzla huzurlu ve güçlü bir aile alt yapısına sahip olmalısınız" dedi. 

RÖPORTAJ: Ahmet Talha BAL

Sevda Özbek kimdir?

1979 yılında Almanya’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Adana’da tamamladım. Vatanını ve milletini seven bir ailede büyüdüm. Çocukluğumda bir şeyleri tamir etmeyi, yeniden tasarlamayı ve yenilik yapmayı hep çok sevdim. Zor meslek yapamazsın demelerine rağmen hayalimdeki bölümü seçtim ve Makine Mühendisliği okudum. Başarılı bir üniversite hayatı geçirdim ve başarı bursları aldım. Evliyim. Bir çocuk annesiyim. İdealist bir Makine Mühendisi olarak üretim sektöründe iş hayatına atıldım. Sonrasında iş makinası ve hizmet sektörüne geçiş yaptım. Uzun yıllar özel sektörde üst düzey yönetici olarak çalıştım. İş hayatındayken aynı zamanda işletme yüksek lisansı yaptım.

Sevda Özbek evli ve bir çocuk annesi olarak siyasette yaşadığı zorluklar nelerdir ?

Aile toplumun temelidir. Milli toplumun güçlü olması, ailenin güçlü olmasına bağlıdır. Eğer millet adına önemli iddialarınız varsa eşinizle, çocuğunuzla huzurlu ve güçlü bir aile alt yapısına sahip olmalısınız. Ben ailem konusunda oldukça şanslıyım, mutlu bir aile yapısına sahibim. Elbette çok hareketli süreçlerim oluyor. Önemli zorluklarla karşı karşıya kalıyorum ama hem çocuğumun, hemde eşimin hoşgörüleri ve destekleri sayesinde göğüslediğim zorlukları aşmakta zorlanmıyorum. En önemli zorluğumun aileme vakit ayıramadığım anlardır. Milletimizin aileleri ve çocukları adına bir adanmışlığımız söz konusu. Eşim ve çocuğum üstlenmiş olduğum sorumluluğun önemini biliyorlar ve süreçlerimin yoğunluğunu anlayışla karşılıyorlar, ciddi destek veriyorlar. Kendilerine buradan bir kere daha teşekkür ediyorum.

Kadın olarak siyaseti en zor dönemde, sıfırdan yaparak sahada karşılaştığınız zorluklar neler oluyor?

Aslında aktif siyasi hayatım çok eskilere gitmesede, toplumsal sorunlara ilgili olan, sosyal sorumluluk duygusu yüksek olan bir insanım. O yüzden bulunduğum siyasi ortamlarda ciddi sorunlar yaşadığım söylenemez.Ancak siyasi gerilimin hiç olmadığı kadar yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Terbiye sınırlarını zorlayan siyaset diline aynı üslupla cevap vermek yerine, süreçleri kendi çizgimi bozmadan yönetmeye devam ediyorum.

Çok aktif olarak ziyaretleriniz sürüyor. Özellikle sahada karşılaştığınız en büyük sorun nedir ? Vatandaş sizi gördüğünde en çok hangi konuda destek istiyor?

Milletimizin sandığa gitmesine sayılı günler kaldı. Toplantılar, esnaf, mahalle ziyaretleri yapıyoruz. Sahada doğrudan tüm kesimleri ile seçmenlerimizle buluşuyoruz. Düşündüğümüzün çok üstünde ilgi ile karşılaşıyoruz. Her kesimden, her meslek grubundan, vatandaşlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, hemşeri derneklerimizle, esnaflarımızla, gençlerimizle buluşuyor dertlerini dinliyoruz, çözüm önerilerimizi paylaşıyoruz. Ev ziyaretleri yapıyoruz. Ailelerle sohbet ediyoruz. Yer yer karanfil dağıttığımız, yer yer sorunlarını dinlediğimiz esnaf ziyaretlerimiz ve onlarla röportaj yaptığımız anlarımız oldu.Tüm bu çalışmalarda bir kere daha gördük ki. Ülkemiz tarihinde hiç olmadığı kadar ekonomik zafiyet içine düşmüştür. Özellikle pazar ziyaretimiz sırasında bir kere daha gördük ki; Kimse halinden memnun değil. Tüketici fiyatlarındaki artışlar kontrolden çıkmış, siyasi iktidar açısından yönetilemez boyut kazanmıştır. Bir ev hanımımız geçen yıl pazara gittiğinde file maliyeti 100 lira iken, bugün pazara gittiğinde, bir file için cebinden çıkacak paranın 400 liradan aşağı olamayacağını yerinde görerek müşahede ettik.. Bu gösterge tüketici enflasyonun %400’leri bulduğunu gösteriyor. İnsanlarımız bizden, katlanılamaz boyut kazanan hayat pahalılığı konusuna çözüm üretmemizi bekliyor. Ülke bütünlüğümüz konusundaki tehditlere son vermemiz bekleniyor. Geçici sığınmacıların kendi yurtlarına geri dönmelerinin sağlanması isteniyor. 13 milyon sığınmacı ve kaçak vatanlarına döndüğünde gıda fiyatları, ev fiyatları, kira fiyatları düşecek.

Kadın siyasetçilerin çoğalması demek, kadın elinin çoğalması anlamına geliyor. Sizlerde Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevine talip olarak seçilmeniz dahilinde ilk olarak hangi konuda bir reaksiyon göstereceksiniz?

Tek kadın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayının varlığı çok önemli anlamlar ihtiva etmektedir. Şöyle ki; Ülke nüfusumuzun yarısını oluşturan kadının, kamusal alanda ve parlamentoda aynı nispette temsil imkanlarına ulaşması sağlanmadıkça, kadın hakları adına kim hangi cümleyi kurarsa kursun hiçbir karşılığı yoktur. Bunların kadının oyunu almak, emeğini çalmak uğruna kurulan gayri samimi cümleler olmaktan öte anlamı yoktur. Aslında bir ülkede kadınların kamusal alanda temsili, bu suretle siyasi, sosyal ve ekonomik haklarını kullanabilmeleri, o ülkenin gelişmişlik seviyesini yansıtmaktadır. Kadınlarımıza kamusal alanda, yerel yönetim ve parlamentoda, yeterli temsil hakkı sağlanmış olsa, hem cinsiyetin temsil edilme sorunu ortadan kalkacak, hem de kadınlara, toplumsal sorunlara sürdürülebilir çözümler üretilebilme imkanı doğacaktır. Bu itibarla, eğer seçilirsem ele alacağımı ilk konulardan biride; Kadınlarımızın, kaynakların, sorumluluk ve yetkilerin dağıtılmasında söz sahibi olması, güç ilişkilerinde özne haline gelmesi, toplumda kadınlar aleyhine işleyen sosyal, kültürel, ekonomik ilişkilerin düzeltilmesini sağlamak olacaktır.

Neden Zafer Partisi?

Ülkemiz sancılı süreçler yaşıyor. Dört bir tarafında komşuları ile sorunlu, içeride üniter devlet yapımızı tehdit eden siyasi yapılanmalar gün geçtikte çoğalıyor, güçleniyorlar. Böyle bir zamanda Zafer Partisinin ve kadrolarının varlığını ve duruşunu çok anlamlı ve önemli buluyorum. Çünkü Zafer Partisi; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası’nın ilk dört maddesini koruduğu değerlerin vazgeçilmez olduğu bilinciyle, Anayasa’nın öngördüğü demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak, din ve vicdan hürriyetine sahip kişilerden oluşan toplumun refah içerisinde yaşamasını temin eden, kanun önünde eşitlik ve insan haklarına dayalı yönetim ilkelerini benimser. Kanun önünde eşitlik ilkesini Parti içerisinde koşulsuz olarak uygulayarak, özellikle kadınların ve gençlerin Parti içerisinde aktif rol alabilmelerini sağlamak amacıyla gerekli tedbirler alınır. Cumhuriyetin ve demokrasinin vazgeçilmez olduğunu düşünür, bu bağlamda egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne ait olduğunu, egemenlik yetkisinin ise kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun olarak kullanılmasını savunur. Yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığını Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığını sürdürülebilmesi açısından zorunlu unsurlar olarak görür. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh ” sözünü şiar edinir. Bu çerçevede, öncelikle Türk Dünyası olmak üzere, komşuları ve diğer ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmeyi amaçlar. Yalnızca kadın cinsiyetine mensup olmaktan kaynaklı uygulanan ayrımcılıkla mücadele eder, kadına karşı şiddet, cinsel taciz ve istismarın toplum nezdinde bitirilebilmesi için çalışmalar yapar, bu çerçevede Partinin tüm organlarında kadınların aktif olarak görev almasını teşvik eder. Özetle; Sayılabilecek daha yüzlerce sebep yüzünden Atatürkçü, milliyetçi, vatansever kim varsa hepsinin beklentisini karşılayacak, dertlerinin sözcüsü olacak tek partinin Zafer Partisi olduğuna inanıyorum. 

Sinan Oğan sahada karşılık bulmaya başladı. Sizlerinde büyük gayreti var bu hususta. Maddi anlamda destek almadığınızı biliyoruz. Genel anlamda seçim sürecini nasıl finanse ettiniz?

Devletin bütün imkan, kaynak ve kadrolarının pervasızca seçim propaganda aracı olarak kullanıldığı kullandığı, adil olmayan bir seçim sürecinin yaşandığını hep birlikte görüyoruz. Adil ve hakça paylaşım şartlarına uymayan seçim yardımı konusu bu yarışı dahada zorlaştırıyor. Genel Başkanımız Sn. Ümit ÖZDAĞ ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sn. Sinan OĞAN’a olan güven sayesinde, biz ve arkadaşlarımız yurdun dört bir yanında kendi mali imkanlarımızı seferber ettiğimiz bir seçim kampanyası yürütüyoruz. Bu noktada tüm seçmen kesimlerine ulaşmaya çalışıyoruz.

Zafer Partisi özeline dönerse Ümit Özdağ ve Sinan Oğan tamamen benzer ifadelerle seçime hazırlandı. Zafer Partisinin sahadaki oy karşılığını nasıl görüyorsunuz?

Seçimlere çok az bir zaman kala, sahada gördüğüm geri dönüşleri şu şekilde anlatabilirim. ATA İttifakı olarak Türk Siyasi hayatının önemli bir boşluğunu dolduruyoruz. Bir tarafta Ülkeyi; Cumhur İttifakından kurtarmak isterken, diğer tarafta Millet İttifakının insafına terk etmekten kaçınan yüksek bir seçmen kitlesi var. Biz bu milliyetçi, Atatürkçü, vatansever seçmen kitlesi için kurtuluş umudu olduk. Bu umudu itiraz etmeyecekleri önemli bir seçenek olarak Milletimizin önüne koyduk. Göreceksiniz, bu ittifak Türk siyasetinin en önemli denge unsuru olacak, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar yüksek oy alacaktır.

Sahada çalışma esnasında saldırıya uğrayan seçim otobüsü sonrasında neler yaşandı?

Savaşa değil, seçime gidiyoruz… Bir tarafta; Her iki ittifak cephesinde de ağza alınmayacak, küfürler, hakaretler, yalanlar, tehditler ve iftiralar, pervasızca sarf edilirken, diğer tarafta ATA İttifakı bileşenleri, Cumhurbaşkanı adayımız Sn. Sinan OĞAN ve takım arkadaşları olarak bizlerde milletimize umut olma noktasındaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Belliki birileri bizi de bu gerilimin içine çekmek istiyor. Van’dan Adıyaman’a gitmekte iken Diyarbakır Silvan’da bir grup HDP'li tarafından düzenlendiğini düşündüğümüz saldırıya uğrayan konvoyumuzda çok şükür can kaybı ve yaralanan yok ama seçim otobüsümüz hasar aldı. Aslında bu saldırı çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilirdi. Arkadaşlarımız ve Sn. OĞAN’ın sağduyulu yaklaşımı sayesinde konunun kaosa dönüşmesi engellendi.

Son günlerde yaşananlar sizleri nasıl etkiledi?

21 yıldır, ülkemizi perişan eden, halkı fakir, yandaşlarını zengin eden iktidar tam bir panik ve hezeyan içinde, ne yaptığını bilmez haldedir. Ağıza alınmayacak, küfürler, hakaretler, yalanlar, tehditler ve iftiralar, pervasızca sarf edilmektedir. Seviye hiçbir seçimde bu kadar düşmemiştir. Erzurum’da yaşananlar, bizim Diyarbakır’da yaşadıklarımız ve daha onca yakışıksız olaylar canımızı sıkmıyor değil.

Partinizin ve Cumhurbaşkanı adayınızın propagandasını yaparken medyada yaşadığınız sorunlar nelerdir?

Aday olma şartlarını sağlayıp Cumhurbaşkanı adayı olarak milletin karşısına çıkan dört aday var. Bu adayların tamamının halkla buluşması, kendini tanıtması ve projelerini halka yansıtması lazım. Tüm ulusal, yerel, yazılı, görsel iletişim ve tanıtım araçlarından da aynı oranda yararlanması lazım ki, seçmen adayı tanısın doğru tercih yapma imkanı bulsun. Ama bu seçim sürecinde çok acı bir gerçekle karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı Adayımız Sn. Sinan OGAN’a, ve Genel Başkanımız Sn. Ümit ÖZDAĞ’a, başta TRT olmak üzere, diğer bir çok yandaş kanalın ekranlarını kapattığı gibi bir acı gerçekle karşı karşıyayız. Özellikle TRT devletin televizyonudur ve hepimizin vergileri ile ayakta duruyor. TRT yayın hakkından bütün adayların aynı oranda faydalanması şarttır. TRT’nin özellikle seçim döneminde ekranları kullandırma yönündeki bu adaletsiz tutumunu anlamak mümkün değil. Sabah akşam, Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ı gösterdiği halde, Cumhurbaşkanı Adayımız Sn. Sinan Oğan’a yer vermeyen TRT’nin bu tutumu kamu vicdanını yaralamaktadır, TRT’nin saygınlığını zedelemektedir. Diğer taraftan CNN Türk ve diğer bir çok kanalında mesleki yayın etiğine uymadıkları, adaylara eşit davranmadıkları ortadadır. Ama göreceksiniz tüm bu engelleri aşacağız.

Gençlerle ilgili seçim vaatleriniz nelerdir?

Türk gençliği kendisini anayurdunda ezilmiş, dışlanmış, ihmal edilmiş ve geleceği çalınmış hissetmektedir. Türk gençliğini anayurdunda kiracı olmak durumundan çıkaracağız. Gençlerimize, düşünce özgürlüğünü, demokrasiyi, şeffaf ve hesap verilebilirliği olan bir Türkiye inşa edeceğimize söz veriyoruz. Milli birliğimize yönelik bir diğer tehdit uyuşturucu tehdididir. Gençliğimizi geleceği ile birlikte Türk Milletinin geleceği yok edilmek istenmektedir. Bir yandan uyuşturucu kartellerine, kartellerin devlet içindeki ve dışındaki uzantılarına karşı amansız bir mücadele başlatacağız. Gençlerimizin eğitim hakkı, barınma hakkı, seyahat hakkı, bilgiye ulaşma hakkı, özgürlük hakkı ve akla gelebilen tüm ihtiyaçlarını karşılayacağız. 18 yaşına gelmiş gençlerimize teknoloji çeki vereceğiz. Bu çek ile kendilerine telefon veya bilgisayar veya oyun konsolu alabilecekler. Araştırma üniversiteleri açacağız. Eğitime, teknolojiye yatırım yapacağız. Gençlerimize  yurt dışına gitmek zorunda kalmayacağı kaliteli eğitim imkanları sunacağız.

Sizce Türkiye seçime hazır mı?

Evet Türkiye seçim deneyimi yüksek bir ülke, herhangi bir  müdahale olmadığı sürece bu seçimi de atlatacağımıza inanıyorum. Sandık güvenliği vs. gibi bir takım zorlukların olabileceğini düşünsem de ülkemizi güzel günlerin beklediğine inanıyorum.

Son olarak seçmene, Bursa halkına söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Türkiye’nin ilk ve tek kadın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı olarak tüm Bursa’ lı kadınlarımızı bu çıkışımı desteklemeye davet ediyorum. Tüm Bursalıları, Milletimizin ve Ülkemizin geleceği adına ATA İttifakımıza ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Sinan OĞAN’a destek vermeye çağırıyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.