DOLAR 39,9043 EURO 46,8742 STERLİN 54,7448 GRAM ALTIN 4.223,95 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.509
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101

HABERLER

Her beş kişiden biri reflü riski altında

Reflü hastalığının her beş kişiden birinde görüldüğünü belirten ve sindirim sistemi üzerindeki etkilerine değinen Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, uzun süre devam eden şikayetlerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Giriş: 24.10.2025 17:03
Paylaş
Her beş kişiden biri reflü riski altında

Gastroözofageal reflü hastalığı, toplumda oldukça sık görülen bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Her beş kişiden birinde görülen reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkar. Mide asidi ve sindirim sıvılarının yemek borusuna temas etmesi sonucu bu bölgede tahriş ve hasar meydana gelir. Reflü, kronik bir hastalık olup dönemsel olarak tekrarlayan şikayetlerle seyreder. En sık görülen belirtiler, göğüs kemiği arkasında yanma hissi ve mide içeriğinin ağza gelmesidir.

Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, reflü hastalarının bir kısmında endoskopi bulgularının normal olabileceğini ancak bazılarında özofajit, darlık veya Barrett özofagusu gibi ciddi komplikasyonlar gelişebileceğini belirtti. "Barrett özofagusu, reflünün en önemli komplikasyonudur. Uzun süre asit temasına bağlı olarak yemek borusunun alt kısmındaki dokuda değişiklik meydana gelir. Reflü nedeniyle endoskopi yapılan hastaların yaklaşık yüzde 10’unda Barrett özofagusu tespit edilmektedir" diyen Soyer, "Bu durum, yemek borusu kanseri gelişme riskini normal kişilere göre 75 kat artırmaktadır. Özellikle yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı, reflüye bağlı riskleri yükseltir" ifadelerini kullandı.

Uzun süren şikayetleri hafife almayın

Doç. Dr. Mutluay Soyer, klasik reflü belirtilerinin çoğu zaman doğru bir öyküyle kolaylıkla tanınabileceğini belirterek şunları söyledi: "Tedaviyle şikayetlerin azalması tanıyı doğrular. Ancak öksürük, ses kısıklığı, larenjit veya göğüs ağrısı gibi farklı belirtiler varsa ileri tetkikler gerekebilir. Yutma güçlüğü, kilo kaybı ve kansızlık gibi alarm bulguları olan hastalar mutlaka endoskopi açısından değerlendirilmelidir."

Soyer, "Beş yıldan uzun süredir reflü şikâyeti yaşayanlar, 50 yaş üzerindeki bireylerin, erkekler, obezite problemi olanlar, mide fıtığı bulunanlar ve ailesinde yemek borusu kanseri öyküsü olan kişiler yüksek risk grubunda yer almaktadır" dedi.

Yaşam tarzı değişikliği tedavinin en önemli parçası

Reflünün kronik bir hastalık olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Mutluay Soyer, tedavide amacın şikayetleri ortadan kaldırmak, yemek borusundaki hasarı iyileştirmek ve muhtemel komplikasyonları önlemek olduğunu belirtti ve ekledi: "İlaç tedavisinin yanında yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşır. Çay, kahve, çikolata, asitli içecekler, baharatlı ve yağlı gıdalar reflüyü artırabilir; bu nedenle bu tür besinlerden kaçınılmalıdır. Sigara ve alkol kullanımından uzak durmak, yatmadan üç saat önce yemek yememek, yatak başını yükseltmek ve kilo kontrolünü sağlamak tedavi başarısını artırır."

Doç. Dr. Mutluay Soyer, reflü şikayetlerinin uzun sürmesi durumunda gastroenteroloji uzmanına başvurmanın önemini vurgulayarak, erken tanı ve düzenli takibin reflü hastalığında ilerlemeyi önlemenin en etkili yolu olduğunu söyledi.

Yorumlar

×

Haber Arama