Bu hayatın mutlak bir sonu vardır.Vede mutlak net ve kesin öleceğiz. Öyle ki vakti saatide yok. Her an her şeyin olabileceği bizi nerede ne zaman yakalacağını bilemediğimiz bir hayat bu.
Yaratılış gayesini unutmadan Rabbimiz tarafından bizden istenen kulluk vazifelerimizi yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız ki sonsuz hayatta huzur bulalım. Rabbimizin bizim için müjdelediği ahıret nimetlerine kavuşalım inşaallah!
Özellikle ısrarla önce kendi nefsime söyleyerek kurtuluş reçetesinin namazdan geçtiğini unutmadan bir an önce kendimizi secdeyle buluşturalım.Yine kendimizi “kalbim temiz benim bir şey yapmama gerek yok” cümlesiyle gaflete düşürmeyelim!
Lütfen unutmayın kurtuluşun anahtarı NAMAZDIR.
BAKIN CAN DOSTLARIM!
Mübarek bir zat, bir Müslümana ait kabrin önünde durup, talebelerine sorar:
— Bu kabirdeki kişi, tekrar dünyaya gelse sizce ne ile uğraşır, ne yapar?
Talebenin birisi der ki:
— Elbette sürekli namaz kılar.
Diğer bir talebe de der ki:
— Devamlı oruç tutar.
Bir diğeri de der ki:
— Cihat eder, emri maruf yapar..
Velhasıl talebeler faydalı bütün işleri sayarlar.
O zat buyurur ki:
— Bu mezarda yatan kişinin dünyaya tekrar gelemeyeceği kesindir.
Sizin oraya gideceğiniz de kesindir;
Yani siz de onun gibi öleceksiniz.
O halde neden şimdi bu söylediklerinizi yapmıyorsunuz..?
Neyi bekliyorsunuz..?
Onun kaybettiği fırsatı, siz bir ganimet bilmelisiniz yarına bırakmadan bu faydalı işlerle uğraşmalısınız”
CAN DOSTLARIM
Heran her şeyin olabileceği bir dünyada yaşadığımızı unutmayıp zamanını gerçek hayat için esirgemeyen ona gayret ederek yaşamını sürdürmeye çalışanlardan eylesın cümlemizi Rabbim. AMİN
Cumamızın hayrlara huzurlu sağlıklı günlere Gazze'deki kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olması dileğiyle KALIN SAĞLICAKLA









Yorumlar