Faruk Çelik'in açıklamaları şu şekilde:

Bursaspor bizim sevdamız, ta gençlik yıllarından beri. Bursa’da görev yaptığım dönemlerde hemen Özlüce Tesisleri için çalışmalar yaptık. 2008-09 yılında takım çıkmayacak dendi. Geldik, her şeyi bıraktık, Ankara’dan 10 milyon dolara yakın destek yaptık. Vergilerini de yapılandırdık. Borçsuz hâle getirdik. O zaman söyledim: “Ey Bursalılar, seneye de şampiyon olacağız” dedik, inanmadılar. O zaman düşme tehlikesinde olan takımdan sonra şampiyon olduk.

“Bursaspor şehirdir, herkes sahip çıkacak” dedim, herkes oradaydı. O toplantıdan bir birlik çıkmadı. Geçen sene üçüncü lige kadar düştü. Maç yapılan statları gördük. Daha sonra Bozbey göreve geldi, bizi aradı. “Bursaspor’a bir çıkış yolu olarak siz gereklisiniz” dedi. “Oğlunuzu verirseniz, siz de arkasında durursanız biz de belediye olarak elimizden geleni yapacağız” dediler. Oralardan el ele Bursaspor’u çıkarıyoruz. Şehirde birlik olmazsa spor takımı başarılı olabilir mi? Ve o birliktelik de sağlandı, bütün şehir bir araya geldi. Siyasiler de Bursaspor için el ele verdi.

Mali konularda başarı elde edilince sportif başarı da kendiliğinden gelmeye başladı. Sportif başarı gelirken dedik ki küfür yok. Fair play ödülü aldı taraftar. Küfür konusunda çok büyük bir yönetim hassasiyeti var. Tribünlerde de aile ve bayan sayısının artması hususunda ciddi çalışmalar yapıldı. Böyle bir atmosferde Soma’ya gidiyoruz. Soma’da yaşanan olayı sanki Bursa’da yaşanmış gibi servis ediyorlar. İki yıldır yaşamadığımız, fair play örneği olduğumuz noktada Soma’daki bu tezahürat son derece yakışıksız oldu. Bursaspor’un geçmişinde böyle bir şey yok, son dönemlerde de taraftarın başarısı da ortadayken bu durumun bir provokasyon olduğunu da görüyoruz. Yeniden stadyumları infiale sürüklemeye çalışıyorlar. Küfre karşı hep beraber net bir duruş sergilemek gerekiyor. Bursa şehri ve taraftarı bu ateşe benzinle gidenlere izin vermez. Bu taraftar vatanperverdir. Bu taraftar Aliağa maçında her yerden duyurular yayınladı ve küfre izin vermedi. Provokatörlere kapı aralamadıkları için kendilerine teşekkür ediyorum. Bundan sonra bütün kulüpler olarak küfrün karşısında durmamız gerekiyor. Bazı başkanlara da söylüyorum; küfür ne kadar yanlışsa bazı davranışlar da tahrike vesile oluyor. Siz İstiklal Marşı okunurken oturursanız olayları provoke edersiniz. İki taraf da öz eleştirisini yapmalı. Tekrar tekrar küfre hayır, dostluğa evet diyorum." dedi.