Bir önceki yazımda değişen basketbol altyapısı ve spor okullarından kendi gözlem ve tecrübelerime dayanarak değişimlerden bahsetmeye çalıştım. Yazının başlığında değişen ve değişmeye devam eden velilerden söz ettim ancak yazımda çok yer vermedim.

İlk yazıdan sonra gelen bir mesajda ‘Helikopter Ebeveyn’ ifadesi yer alıyordu. Merakla araştırmaya başlayınca gördüm ki günümüz düzenini yani, yeni nesil veli diye bahsetmeye çalıştığım konunun içerisinde buldum kendimi. Kısaca tanımından bahsetmek gerekirse, hayatlarının tek odağını çocukları yapan, ebeveynleri ifade etmekte.

Benim kırılgan olarak nitelendirdiğim çocukların belki kırılgan olmalarının en önemli sebebi bu durum. Çocuklarının her daim yanında olmak isteyerek, yaptıkları tüm işlere müdahale etmeye çalışan, onların istediği gibi bir birey olması için her şeyi yapan, kendi isteklerinin yanı sıra çocuklarının kişilik ve hayatlarına yön vermeye çalışan, ancak bu durumun ileride çok daha büyük sorunlara yol açabileceğini düşünmeden fütursuzca her alanına müdahale eden bir topluluktan bahsediyorum. Bu kişiler sonsuz özgüven ile gerektiğinde basketbol antrenörü gerektiğinde hakem gerektiğinde okul öğretmeni bile olabiliyorlar. Burada sistemler sorgulanabilir. Sistemler bizim fazla müdahale edemediğimiz sadece yorum yapabileceğimiz yapılardır. Okuldaki çocuk yarıştırma sistemi, sahadaki çocuk yarıştırma sistemi kısacası yarış atı gibi kırılgan çocukların sürekli yarıştırıldığı bir yapı. Bu yapılar çocukları yormakla kalmayıp, helikopter ebeveynler yetiştirme konusunda öne çıkıyor.

Kabullenmek kavramı çok geneldir. Kimi zaman sistemi, kimi zaman çocukların yeteneklerini kabullenmek, hem çocuğu hem ebeveyni rahatlatacaktır. Belki çocuğunuz yüzmek istemiyor, takım sporu yapmak istiyor veya bu durumun tam tersi. Önemli olan bireydir. Bireyin isteğidir. Zorla üstelenerek yapılan bir spordan veya herhangi bir şeyden başarı gelmeyeceği gibi, özgüven eksikliğine, mevcut bir problemi çözebilme yetisini kaybetmeye, bireyin kendisini ifade edemeyeceğine kadar çok daha sancılı bir sürece dönebilir.

En azından ‘Kabullenmeyi’ deneyebiliriz.