SON DAKİKA
Hava Durumu

Kadim Kültürümüzün Yükselen Duvarına Bir Tuğla Daha: “Türk Müziğinde Makam Teorisi, Pratik Bir Yaklaşım”

Yazının Giriş Tarihi: 12.04.2023 15:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.04.2023 15:33

Hiç şüphesiz modern ile gelenek arasında kimi zaman teoride, kimi zaman pratikte; kavramların, geçmişte ifade ettiklerinin zaman içinde aynı karşılığı bulamaması sonucu toplumların dünyayı algılama biçimlerinden tutun, sanat ve estetiğe de uzanan bir çatışmanın varlığı hepimize malumdur. 

Geçmiş ile geleceğin birbirlerini yadsıyan ama bir yanıyla da aynı kaynaktan beslenen argümanları, yeni bir şeyler söylemenin, ilerlemenin, ayrıca eski ve yeninin aynı potada erimesinin temelini oluşturur. Sadece dünyayı algılama biçimlerimiz ya da sadece sanat ve estetik değil, bilim de bundan beslenir. Yorumların ve önermelerin insanlığın gelişimine katkısı da böyle mümkündür zaten.

Modern ile gelenek, bir başka deyişle geçmiş ile gelecek arasında, ilk tahlilde mühim farklılıklar ihtiva ettiğini sandığımız, son tahlilde ise aynı kaynaktan beslendiğini idrak ettiğimiz meselelerin çatışması, teorik ve pratik arasındaki farklılıkların bir formül ve bir önerme ile çözüme kavuşturulmasına bağlıdır.

Misal olarak sanatı göz önünde bulundurduğumuzda, neredeyse her sanat akımı alıştığımız müfredatta ve kabul gören yaygın anlayışta olduğu gibi birbirinden aslında pek de keskin hudutlarla ayrılmaz. Muhakkak bir geçiş noktası, bir ara farklılık, o sanat anlayışının bir başka üsluba taşınmasının bir ön hazırlığını oluşturur ve gelişim böyle devam eder. 

Kendi içinde belli bir matematiği olan sanat dalları, mesela müzik gibi mühim bir alan ise girizgahta bahsettiğim meselelerin daha iyi anlaşılması için oldukça müsaittir. 

Bendeniz Türk müziği mevzubahis olduğunda, kulak aşinalığım ve biraz da merakımdan dolayı işittiğim her makamı ayırt etmeye gayret eder, bir de bu makam mesela Saba gibi ruhumu bir alemden bir aleme gezdiren bir makam olursa bir de, üzerine birkaç şey yazmaya niyetlenirim. Bakmak ile görmek arasındaki farkı yeni yeni keşfetmeye çalışırken, duymak ile dinlemek arasındaki farka da usul usul meylim vardır elbet. Müktesebatım da, kalemim de meseleyi tam manasıyla ele almaya yetmez, kendi kendime makamdan makama rehbersiz dolaşır dururum. Ne işin tekniğinden haberim vardır, ne de bu tekniğin sorunlarından...

Bu müktesebata sahip ve tabirin tam manasıyla işinin ehli olan çok kıymetli üstadım ve dostum Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümünde görev yapan Doç. Dr. Ahmed Tohumcu ile akşamlardan gece yarılarına kadar uzanan sohbetlerimizden birinde müjdesini verdiği ve sonraki sohbetlerimizde de uzun uzun izah ettiği, güncel Türk makam müziği uygulamaları ile aslında geçmişten günümüze taşınan mevcut teoriler noktasındaki sorunlara dair sunmayı düşündüğü çözüm önerisini içeren kitap çalışması beni oldukça heyecanlandırmıştı. Hem gelenek,  hem de günceli ihtiva etmesi bakımından, köklü müzik kültürümüze dair teoriden pratiğe uzanan bu önerinin literatüre katkısı oldukça mühim olacaktı. 

Sadece yeni bir öneri bakımından değil, gelişen ve dönüşen sanat dallarının, günümüzün yeni anlayışlarından izler taşıyarak geçmiş ile geleceği, geleneği ve günceli bir sentez halinde sunması bakımından da oldukça dikkat çekici ve Türk müziği için bir mihenk taşı olmaya namzetti bu kitap fikri.Kadim kültürümüzün yükselen duvarına konulan esaslı bir tuğlaydı desem mübalağa değil..

İtiraf etmeliyim, üstadım Ahmed Tohumcu ile her görüşmemizde heyecanla kitap nasıl gidiyor diye sormaktan kendimi alamadım ve kısmen de kitabın yazılış serüvenine şahit olmanın bahtiyarlığıyla mesut oldum. Nihayet geçen görüşmelerimizden birinde kitabın çıktığı müjdesini duydum kendisinden.

Köklü müzik kültürümüz için oldukça mühim olan bu kitap, bizzat Ahmed Tohumcu'nun ifadesiyle: "Sadece akademinin değil, konuya ilgisi olan herkesin de istifade edebileceği türden" bir kitap. Doğu Kitabevinden çıkan "Türk Müziğinde Makam Teorisi, Pratik Bir Yaklaşım" adlı bu kıymetli kitabıilminden süzerek istifademize sunan Ahmed Tohumcu'ya teşekkür etmeyi bir borç biliyor ve kendisini hem alanına, hem de Bursa'dan ülkemizin kültür iklimine verdiği katkılardan dolayı bir kez daha tebrik ediyorum.

Okuyucusuna ulaşması temennisiyle.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.