Bursa’da bulunan Osmanlı Dönemi mezar taşlarından örnekler sunmaya gayret ettiğim serinin devamı olan “Bursa’da Osmanlı Dönemi Mezar Taşları-2” adlı yazıma, Bursalı bir devlet adamımızın, Bursa’da medfun kardeşinin ve saray eşrafından olan sanatkâr bir hanımefendinin mezar taşlarından bahsedeceğimi söyleyerek son vermiştim. Şimdi gelin önceki yazımda sözünü ettiğim bu mezar taşlarına hep beraber bir göz atalım.
Bursa’da bulunan kardeşinin mezar taşına değinmeden önce Osmanlı devletinde çeşitli vazifelerde bulunmuş, aynı zamanda bir astronomi bilgini olan devlet adamımızı kısaca tanıyalım isterim…
Gazi Ahmed Muhtar Paşa Bursa’nın Habiboğlu Mahallesi’nden Katırcızâde sülalesinin çocuğu olarak 1 Kasım 1839 yılında dünyaya gelmiştir. Bursa’nın döneminde ünlü ipek tüccarlarından Hacı Halil Ağa 1845 yılında vefat edince Ahmed Muhtar Paşa’yı büyükbabası Hacı İbrahim Bey yetiştirmiş ve kendisini 1851 yılında Işıklar Askerî İdadisi’ne kaydettirmiştir. Oradan mezun olan Gazi Ahmed Muhtar Paşa, 1856 yılında İstanbul’da harp okuluna kaydolmuş, 1860 yılında birincilikle mezun olarak Teğmen rütbesi almıştır. 1861 yılında Kurmay Yüzbaşı olmuş, Hersek ve Karadağ isyanını bastırmak üzere görevlendirilen Serdar-ı Ekrem Ömer Lütfi Paşa’nın maiyetine tayin edilmiş ve bu görevden başarıyla döndükten sonra Mecidî nişanı almış ve 1862’de Kolağalığı’na terfi ettirilerek İstanbul harp okulunda fünun-u askeriye derslerini okutmaya başlamıştır. Yine o dönemlerde bir güneş saati kitabı kaleme almıştır. Abdülaziz tarafından yarbaylığa terfi ettirilen Muhtar Paşa, Sultan Abdülaziz’in oğlu Şehzâde Yusuf İzzettin Efendi’nin öğretmenliğine tayin olmuştur. Bu tayin sonucu 3. Napolyon’un tertip ettiği Sanayi Sergisine katılan Sultan Abdülaziz ve mahiyetinin bulunduğu kafilede de yer almıştır. Yemen isyanında öncü kuvvetlerin komutanlığında da yer alan Muhtar Paşa, Girit Vali Kumandanlığı, elçilik Ayan meclisi reisliği ve sadrazamlık gibi vazifelerde de bulunmuştur. Gazi Ahmed Muhtar Paşa matematik ve astronomi arasında da sayısız eser vermiş ve hatta Bursa’nın şehir planlamasını dahi yapmıştır. 21 Ocak 1919 yılında İstanbul’da vefat etmiş ve Fatih Sultan Mehmed Türbesi civarında toprağa verilmiştir.
(Gazi Ahmed Muhtar Paşa)
Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın kardeşinin mezar taşı bugün Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde bulunan Başçı İbrahim Camii haziresinde bulunmaktadır. Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın kardeşi Hacı Ali Paşa’nın mezar taşında şu ibareler yer almaktadır: “Hüve’l – Hallâku’l Bâkî / Hudû -i ibadetde müteveccih-i mihrâb ü minber / Huşû -i azmi Aliyyü’l - Murtaza rehberi Hayder / İrtihâlinde dedi dünyâya medâ mâ medâ / Cennetdedir Katırcızâde Hacı Paşa / 1329 R / 1331 A / Burusa mütehayyizân-i eşrafından Hacı Ali Paşa / Ruhuna Fatiha” (Mart 1913).
(Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın Kardeşi Katırcızâde Hacı Ali Paşa'nın 16 Numaralı Mezar Taşı)
Mezar taşının başlık çeşidi Sultan Abdülhamid döneminde sıkça kullanılan “hamidî” fes başlık türündedir.Mezar taşının üzerindeki kitâbe ta’lik hatla yazılmış olup, iki yanında bitkisel motifler bulunmaktadır. Bu bitkisel motifler, mezar taşlarının süsleme unsurlarında özellikle geç dönemde görülen batılı sanat akımlarından “rokoko” unsurları içermektedir.
Yine diğer yazıda sözünü ettiğim Bursa Emir Sultan mezarlığında bulunan saray eşrafından sanatkar bir hanımefendinin mezar taşı ise oldukça zarif görünümüyle Bursa’da bulunan Osmanlı dönemi mezar taşlarının geç dönem örnekleri içinde oldukça mühimdir.
Emir Sultan caminin batı kapısının giriş yönünün sol tarafındaki kısımda bulunan 2 Numaralı mezar taşı Sultan beşinci Murad’ın kutucu ustası olan bir hanıma aittir. Alınlık kısmı kabartma rumi motifleriyle süslenmiş mezar taşının incelikli işçiliğinin yansıması ta’lik hat ile yazılmış kitabesinde de görünmektedir. Mezar taşının baş taşında yer alan kitâbesi şöyledir: “Hüve’l Bâk / Firdevs-âşiyân / Sultan Murad Han-ı Hâmis / Hazretleri’nin Kutucu Ustası / merhume Tarzınev Hanım’ın / ruhuna Fâtiha / 22 Kanunisâni 1336” (m:22 Ocak 1920 / Perşembe)
(Tarzınev Hanım 2 Numaralı Mezar Taşı Baş Kısmı)
Bu mezar taşının yine kabartma rumi motifleriyle süslenmiş ve alınlık kısmı dairesel bir tarzda olan ayak taşı kısmının kitâbesinde ise şu manzum ibareler bulunmaktadır: “Âh mine’l-mevt / Ya İlâhi ol mübârek ism-i pâkin izzeti / Hem Resûlün fahr-ı ‘âlem şâh-ı kevneyn hürmeti / Eyle kabrim ravza-i cennet ya İlâhe’l-âlemîn / Gece gündüz eylesünler hûr-(i) ğılman hizmeti / 22 Kânunisani 1336”
(Tarzınev Hanım 2 Numaralı Mezar Taşı Ayak Kısmı)
Yazı serimizin son örneği ise Pınarbaşı Mezarlığındaki bir hattat mezar taşıdır. Geçtiğimiz yazıda Pınarbaşı mezarlığından söz ederken, burada birçok hattat, şair, müzisyen mezar taşı bulunduğunu söylemiştik. Onlardan biri hattat Ahmed Zühdî Efendi’nin 1 numaralı mezar taşıdır . Mezar taşının kitâbesi şöyledir: “Hüve’l – Hallâku’l Bâkî / Müderrisîn-i kirâmdan / merhum ve mağfurleh / Hattats seyyid Ahmed / Zühdî Efendi / ruhuna Rızâen / lillâh-i teâla el-Fa / tiha sene 119?”
(Hattat Ahmed Zühdi Efendinin 1 Numaralı Mezar Taşı)
Bu şahıs hakkında bilgi edinmek için tarafımızca Osmanlı dönemi hat tarihi açısından başvuru kaynağı olarak kullanılan Müstakimzâde Süleyman Sadeddin tarafından yazılmış “Tuhfe-i Hâttâtin” adlı esere de bakılmış, ama maalesef bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Osmanlı dönemi mezar taşlarının her biri hiç şüphesiz hem sanat, hem de sosyolojik yapımızın tarihsel köklerinin anlamamız açısından oldukça kıymetlidir. Geçmişten geleceğe adeta bir köprü olarak uzanan mezar taşlarımız hiçbir görüşe ait olmamakla beraber, her birimizin ortak mirasıdır. kulak verirsek, sadece bu toprakların değil, aynı zamanda insanlığın serüvenini de dinleriz onlardan.
“Bursa’da Osmanlı Dönemi Mezar Taşları” adlı yazı serime son verirken temennim, mezar taşları gibi her ortak mirasımızın geleceğimize layıkıyla taşınması ve nesillere aktarılmasıdır.
Sevgi ve saygılarımla.
Kaynakça
Bayramoğlu, K. (2019). "Büyük Matematikçi, Büyük Astronomi Âlimi Bursalı Sadrazam Gâzi Ahmed Muhtar Paşa”. “Bursa Günlüğü”, 7, 56-61.