Seçime üç gün kala propaganda çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Son düzlükte adaylar seçmeni ikna edebilmek için son kozlarını kullanıyor…
CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey tabiri caiz ise, suya ihtiyacı olmadan kuyuyu kazanlardan. Az farkla kaybettiği 2019 seçimlerinden sonra da sahayı terk etmedi. Bursa’nın çözüm bekleyen sorunlarını her platformda gündeme getirdi. Şehrin her bölgesinin ne gibi sorunları olduğunu ve çözüm yollarını biliyor. İnsana dokunuyor, kolay bağ kuruyor…
Bozbey, Bursa’nın acil çözüm bekleyen sorunlarını trafik, deprem tehdidi ve yüksek enflasyonun sebep olduğu geçim sıkıntısı üzere üç ana başlıkta ele alıyor…
Kentin en önemli sorununun trafik olduğunu anlatırken, ”Zamanımızın önemli bir kısmı trafikte geçiriyoruz. Bunu sizler de yaşıyor ve görüyorsunuz. Ancak şunu unutmayalım trafikte hep zaman probleminden yakınıyoruz. Trafik sadece zamanımızı almıyor, egzoz gazlarından çıkan zararlı maddeler soluduğumuz havayı da kirletiyor.” sözleriyle sıkıntıları dile getiriyor.
Yakın zamanda yapılan ölçüm sonuçlarına hava kirliliğinin 165 PM üzerinde olduğunun, bu değerlerin ortalamanın çok üzerinde bir kirlilik olduğunu, Bursa’nın zehir soluduğunu vurguluyor.
Kentin acil çözüm bekleyen bir diğer sorunun da depreme dayanıksız yapı stoku olduğunu söylüyor. Çevremizde ya da uzaklarda bir yerde deprem olduğunda aklımıza geldiğini, bir süre sonra deprem tehdidini unutarak normal hayata döndüğümüzü, bunun normal olmadığını anlatıyor.
1999 depremlerinden bu yana geçen 25 yılda kenti yönetenlerin gerekli tedbirleri almadığını, Nilüfer Belediyesince yapılanların diğer belediyelerde yapılmadığını söylüyor.
1999 depreminden sonra İnşaat Mühendisleri Odasıyla yaptıkları protokolle 99 öncesi yapıların depreme dayanıklı olan ve olmayanları tespit etmek için işe sıkıntılı gördükleri Ataevler bölgesinde başladıklarını, kentsel dönüşümü de burada başlattıklarını anlatıyor.
İlçe belediyelerinin sorumluluğunda olmamasına rağmen, 99 depremi sonrası, Nilüfer Belediye Başkanı iken fay hatlarıyla ilgili bir çalışma yaptıklarını, Bu çalışma sırasında 95 km uzunluğunda ve 7,3 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli olan yeni bir fay hattını tespit ettiklerini söylüyor.
Toplanma alanlarını ve depremden sonra olabilecek bazı durumlara karşı acil durum mekanizmalarını hayata geçirmek için, mahallelerde afet gönüllüleri yetiştirmişler. İhtiyaç olabilecek yerlere içinde jeneratör, kesici ve delici aletler olan 28 tane deprem konteyneri koyan tek belediye olduklarını anlatıyor.
Konteyner koyma amacını, “Profesyonel ekipler gelinceye kadar müdahale edebilmek.” olduğunu söylüyor. 6 Şubat depreminde bunlara ne kadar ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.
Bozbey, insanların çoğunun dirençli, güvenli, yaşanabilir yeşil bir kent özlemi çektiğini söylüyor ve “1 Nisan sabahı göreve geldiğimizde 2050 Master plan çevre düzenlemesini yaparak, mikro belgeleme çalışmalarını tamamladıktan sonra belirlenen 23 noktada bölgesel bazlı kentsel dönüşüm başlatacağız.” diyor.
Bursa'nın sorunlarını ve çözümlerini çok iyi bildiğini belirten Bozbey, yüksek enflasyonun özellikle alt gelir gurubunu derinden etkilediğini, insanların gıdaya ve diğer temel ihtiyaç maddelerine ulaşmada zorluk çektiğini sahada gördüklerini anlattı.
Şehrin sorunlarının merkezde başka, ilçelerde başka olduğunu, her bölgenin kendine has sorunlarının olduğunu anlatıyor. Ekonomi krizin özellikle alt gelir guruplarını vurduğunu, çarşıda pazarda bunun iyiden iyiye hissedildiğini vurguluyor. Gördüğü manzaralar karşısında vicdanının sızladığını, geçim sıkıntısı çeken vatandaşlarımız için de sosyal belediyecilik gereği projeler geliştirdiklerini söylüyor…
Bozbey, daha yeşil, daha yaşanabilir bir Bursa için elinden geleni yapacağını vadediyor. Bekleyip göreceğiz.