Bursaspor’un son iki haftada 2 maçı alması ve Özlüce İbrahim Yazıcı Tesislerinde gerçekleşen idmanlarda ki moral seviyesinin yüksek olması camiayı umutlandırdı.
Belki çok büyük beklentiler içerisine girmiyoruz ama işin içerisinde Bursaspor olunca insan umutlanıyor.
Futbolcuların “Vakıfköy” patentli olması ve gelen başarısız başlangıç taraftarı ve bizleri çok derinden yaraladı.
Bunun aslında başlıca mimarıda yine biz gazetecileriz…
Hayatında Vakıfköy’e gitmeyen “Son model” yazar abilerimiz, camianın bilir kişi raporlu “Gözlemci” sunucularımız ve yine futbolun ulu bilge, yüce insanı “Sonradan gurme” otoritelerimiz yüzünden Vakıfköy’ün son 5 senede ki gerçeğini göremedik.
Ben geçen seneye kadar ayda en az bir defa uğradığım Vakıfköy’de yazılan, çizilenlerin ne kadar yersiz olduğunu görüyordum ama yazmak, anlatmak insanları ikna etmeye yetmedi ve bu sene gerçeklerle yüzleştik.
Geçtiğimiz sene Selim Yolgeçen’in ve yönetimin oluşturduğu plan işleyince alt yapı boş kalmadı. Bu sene de yönetimin önceliği alt yapı olunca ilerleyen yıllarda tekrardan Vakıfköy için umutlanabiliriz ancak bunun da formülü kişisel egoları tavan, başarısız hocaların hepsini oradan uğurlamak!
Geçen sene 1963 Bursaspor takımı kurulup, oyuncular lisanslanıp eğitimler verilmeseydi bu sene sıfırdan bir alt yapı kurman gerekecekti ki bunun önüne geçti Yolgeçen bir kez daha teşekkür etmek lazım.
Bunu bazen yaparlar!
Konumuza dönmek gerekirse Vakıfköy şimdilik maalesef üretime ara vermiş bir fabrika. Büyük fabrikalar bazen bunu yapar. Bir süre üretime ara verir ve der ki “Çalışanlar sizler ücretsiz izindesiniz” bunun sebebi de artan maliyetler, fabrikaların çıkar ve menfaatleridir. Bizim fabrika ise tamamen menajerlerin çıkar ve menfaatleri, ailelerin “Bizim oğlumuz yıldız” kaprisleri ve senelerdir değişmeyen hoca tercihleri. Yenilik yoksa ve yerinde sayıyorsan yaşanılacak her şeyi de planlaman lazım. Fabrikayı tekrar ayağa kaldırmak ise yürek ister. Yenilenmiş makinalar, yenilenen binalar derken çok maliyet harcaman lazım. Şimdilik bu maliyeti kaldırabilecek bir durum söz konusu değil ama elde ki malzemeyle bir şeyler yapılıyor ve gayret gösteriliyor. Buradan mevcut yönetimde aşağıya elinden geleni yapan Samet İlhan ve ekibine teşekkür etmek lazım. Yiğidi öldürürken bile hakkını vereceksin. Onlardan tek bir isteğim var. Artık fabrikayı yenilemek için yapmanız gerekenleri yapın ve özellikle Bursa’nın bütün takımlarını ziyaret edin. İlçe, mahalle, sokak ayırt etmeden. Kimde ne hakkımız varsa helal edin, kimin ne hakkı varsa ya hakkını teslim edin ya da helallik isteyin. Artık Bursaspor’un kaybedecek zamanı yok. Geçen yazımda yazdığım gibi gençlerin hayallerini başka takımlar süslemesin. Bursaspor gerçeğini hatırlatın.