Bursa eskiden sadece futbol kentiydi. Basketbol Süper Liginde 2 takımı olduğu zamanlarda oldu ancak basketbola çok fazla yönelmedi. Şimdi ise şehrin göz bebeği konumunda Frutti Extra Bursaspor var ve gerçekten bütün kent bir takımın etrafında odaklanmış durumda. Elbette yaşanan tatsızlıklar, üzüntüler, sevinçler ortak olarak karşılanmaya başlandı. Frutti Extra Bursaspor kurulduğundan bu günlere kadar şehrin en büyük sivil toplum örgütü olan Bursaspor taraftarı sayesinde de şehir basketbolun ne olduğunu öğrendi. Öncelikle geçmişten, bugüne kadar bu takımda emeği olan herkese teşekkür etmek lazım. Durmazlar başta olmak üzere, Uludağ İçecek ailesine de ayrıca teşekkür etmek gerek. Ömer Kızıl’ın dün maçta nasıl üzüldüğünü görünce konunun sadece reklam olmadığını bir kez daha anladım. Sezer Sezgin ve Nedim Yücel'in senelerdir ilmek, ilmek dokuduğu bu organizasyonu çöpe atmayalım. Büyük ihtimalle bu maçtan ciddi bir ceza gelecek. Bunun olmaması için İstanbul'a kamp kuracaktır Nedim Yücel ve Sezer Sezgin ama koca senenin organizasyonunu bir maçta heba etmeyelim. Bundan sonra daha dikkatli ve daha küfürsüz maçlar için mücadele edelim. Organizasyon demişken bir ricam da var aslında yönetimden. Allah aşkına şu müziklerin sesini sağır sultana duyurmak için açan arkadaşı uyaralım. Besteleri bastırmak için çaba sarf ederken akşam o kolonun yakınında bulunan herkesi küfür ettirtti kendine.
Gergin geçen maçlar olabiliyor. Tribünün atmosferine göre küfür, hakaret içeren besteler söylenebiliyor. Bunu senelerdir çok sık yaşadık. Ancak bunu “Burası stadyum değil” diyerek küfrün stadyumda edilmesi gerektiğini kim belirliyor? Bu olay yanlışsa orada da yanlış, burada da. Ancak sosyal medya maalesef ki Bursaspor’un her zaman en büyük engeli oldu, olmaya da devam ediyor. Bu takımın bu halde olmasının başlıca sebeplerinden birisi de sosyal medya ve orada türeyen sahiplerdir! Enteresan bir biçimde son dönemde Bursaspor’u sahipsiz bırakmadığını ima eden herkes sosyal medyada başka, başka isimlerle yazmaya başladı. Bu konu can sıkmaya başladı. Ne yazık ki taraftar da bu insanlara prim vermeye devam ediyor.
BİR ALKIŞTA BURSA EMNİYETİNE
Eskiden semt takımları Bursa’ya gelirken tedirgin olur, dolayısıyla her maç gergin geçerdi. Şimdilerde ise basketbolda bu aynen devam ediyor. Tartışmasız Türkiye’nin en kapsamlı Spor Polisi Teşkilatı Bursa’da. Bursa Emniyeti bu konuda gerçekten işini layıkıyla yapıyor. Olası olayların önüne geçmek için her yolu deniyor. Daha önce Beşiktaş, dün de Fenerbahçe maçlarında bunu canlı gördüm. Taraftar ateşi yakalamış ve Türkiye’nin imrendiği bir atmosfer oluşturmuş o esnada sosyal medya üzerinden taraftarın arasına sızıp, fotoğraf paylaşan ancak boynunda Bursaspor atkısı olan çift takımlı arkadaşları taraftardan önce keşfedip, olası sıkıntının önüne geçerek hem kendisini salon dışına aldı, hem de işlem uyguladı. Ben kendi adıma teşekkür ederim. İstanbul’da oynanan karşılaşmada ceza alan taraftarın bir nebze de olsa içi serinledi.
BU SALON KİMİN?
Tofaş Spor Salonu kimin? Buraya davetiye ile istediğini alma hakkı Gençlik Spor İl Müdürlüğünde mi? Salonu Spor Toto veya Gençlik Spor Bakanlığı yapmış olabilir de bu deplasman yasağı olan maçta deplasman takımı taraftarına bilet yükleme izni vermiyor. Bu tür organizasyonlarda Protokol listesini neden Gençlik Spor Bakanlığının il veya ilçe temsilcileri tutuyor? Bu konuda acil önlem alınmalı. Spor Salonu bu milletin vergileri, paralarıyla bu millete hizmet için yapılıyor. Birilerinin egosunu tatmin etmesi için değil! Deplasman yasağı olmasa isteyen, istediği kişiye bilet atmakta özgür. Bu konuda en ufak itirazımız yok ancak yasak varken bu oluyorsa sorumluları hesap vermeli. Bunu yapanın tribünde sahaya madde atan, olay çıkarandan hiçbir farkı yok benim gözümde. O salonda kendi takımını desteklemek için gelen taraftarın sıkıntı yaşamasına veya bunun oluşmasını sağlamaya kimsenin hakkı yok! Aynısı Timsah Arena’da da senelerdir yaşanıyor. Gençlik, Spor bakanlığında tanıdığı olan herkes protokolde.
ACİLEN TOPARLANMALIYIZ
Diğer önemli konuysa futbol takımı. Bursaspor Özer Hurmacı ile birlikte ileride daha aktif bir futbol oynamaya başladı. Bunu yapılan antrenman maçlarından da duyuyoruz. Rakiplerin gerçek anlamda dağıldığı haftada BAY geçmemize rağmen avantaj elde ettik. Şimdi ise Pazar günü Afyon ile oynanacak maçta alınacak galibiyetin önemi daha da arttı. Pazar günü atmosfer nasıl olur? Tribünde ne kadar taraftar olur bilemiyorum ancak kazanmamız gereken bir maç olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bursaspor o maçta alacağı 3 puan ile haftayı kayıpla kapatacak olası rakiplerinin de iyice önüne geçmiş olacak.