Bursaspor dediğimizde herkesin aklına bir hikaye muhakkak geliyordur...
Kimisi seneler önce kaybettiği eşini, dostunu, ailes büyüklerini, o nu ilk Bursaspor'lu yapanları hatırlıyordur...
Yağmurlu bir Bursa gününde oynanan ve çatısından paslı yağmur suyunu akıtan Atatürk Stadyumunda yediği acı bademi hatırlıyordur, kimisi Kültürpark'ta toplanmaları...
Birisi belki sabahlarken üşüdüğü arap parkını düşünüyor, diğeri kırk merdivenleri...
Maçtan sonra Çiçek Pasajı anıları yad edilirken, galibiyet olan bir gün varsa hatıralarda gözlerde mutluluk...
Dedim ya herkesin bir anısı var bu takımla. İyi veya kötü...
Gelinen nokta maalesef ki Bursaspor'un ne büyüklüğüne, ne de şehrin güzelliğine yakışmıyor. Deprem ile uyandığımız 6 Şubat gününden itibaren hayat durdu bu ülkede ve anca kendimize geliyoruz belki ama hayat bir şekilde devam ediyor. Devam eden bu hayat mücadelesi içerisinde ise milyonlarca insanın hayallerinde yer edinen Bursaspor gün geçtikçe sahipsizleşiyor. Bugün Bursaspor'un Mali kongresi vardı ve kimse gelmediği için ertelendi. O kadar alışkanlık oldu ki takımın durumuyla alakalı kimse bir şey düşünmüyor. Bilinen tek şey sosyal medyadan yazıp eleştirmek. Evet bizlerde eleştiriyoruz, kin kusuyoruz bazen. Yönetici, başkan, çalışan kim varsa sövüyoruz, dövmekten beter ediyoruz. Sonra kongre tarihleri belirleniyor ve aday çıkmıyor bakıyoruz ki aday yok "Neredesiniz dinamikler" diye hemen tweetleri salıyoruz ve tamamdır bugünde Bursaspor'u kurtardık!
O iş öyle olmuyor...
Her gelene küfür, her destek verene hakaret sonumuz malum...
Bursaspor'a belediye destek veriyor "Siyaset elini çek", destek vermiyor "Neredesin siyaset"
Bursaspor iyi giderken "İşte benim takımım", kötü gitmeye başladığında "Soğudum artık"
Biz artık ne yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Bu iş bir avuç insanın yapabileceği bir iş değil. Özellikle mevcut yönetimi eleştirenlere de seslenmek istiyorum. Gerçekten hata yapıyorsunuz. Mevcut yönetim gününde bütün ödemeleri yapmaya devam ediyor. Takımı düzlüğe çıkarabilmek adına uğraş veriyor insanlar. Özlüce, Vakıfköy, Stadyum ve Merinos hepsini elden geçirip, bir de borç yüküyle uğraşıyorlar. Sportif anlamda başarı belki yok ancak ekonomik anlamda başarı yakalayacaklarına eminim. Özellikle borç yükünü hafifletmek adına ciddi bir uğraş var. Ben önümüzde ki sezon bu takımın maddi açıdan rahatlıyacağını düşünüyorum ama bu yönetimleri yıpratarak olmuyor. Herkes hatalar yaptı ancak bunlardan ders aldı ben gibi...
AMAN DİKKAT!
Bursaspor'un en önemli maçlarından birisine çıkacak olması beni korkutuyor. Hepimiz öfkeliyiz, hepimiz gergin ancak iç sahada oynayacağımız Diyarbakır temsilcisiyle olan maç adından fazla bir önem taşımaya başladı. Bu maçta galip gelerek tekrardan lige tutunmak adına adımlar atmamız lazım. Özellikle rakip maçı germek, taraftarı kışkırtmak adına her yolu deneyecek. Çünkü maçı sahada değil, masada kazanmak isteyecektir. Zaten bütün Bursa barut fıçısı. Ateşle yaklaşana yazık olacak modunda. O sebeple bu fırsatı kimseye vermeden maçın tamamlanması önemli. Bizim orada yapamadığımızı, onlar burada yapacak ve gerekirse ısınmadan sonra maça çıkmayacaktır. Bu sebeple içinde bulunduğumuz bu stresli günlerde bu maça dikkat etmek lazım. Olası bir tahriklere kapılmada neler yaşanabileceğini ben bile tahmin edemiyorum.