Bu çok ayrı bir soru olmaya başladı son zamanlarda…

Uzun zamandır bu kadar heyecanlı bir şekilde ilk maçı beklediğimizi, şehir olarak kenetlendiğimizi görmemiştik. Şimdilerde ise bunlara şahit olup “Bursaspor bekleneni verebilecek mi?” demeye başladık haklı olarak.

Ben Bursaspor’un hazırlık maçlarının hepsini izledim. Futbol otoritesi olmadığımı söyleyerek şunları eklemek isterim. Evet Bursaspor kesinlikle bu zorlu yolculuğu atlatacak ve sene sonu istediğimiz hedefe ulaştıracak bir kadro kurdu. Çok fazla dahil olmaz, yaşanan aksiliklerde sırtımızı dönmezsek bu iş olacak!

Burada yönetim, şehir, taraftar birlikteliği çok önemli. Bu birlikteliğe bir de basın birlikteliği şart. Basın mensupları tabii ki haber atlatmak için uğraşacak ve elinden geleni yapacak ama Bursaspor’un son 10 senesinde ortalıkta olmayıp, bir anda “Ben buradayım” demekle olmuyor! En azından bir elin parmağını geçmeyen basın gurubu için bu cümlelerim. Zaten Bursaspor kimin umurunda, kimin değil camia görüyor.

Aman görmezden gelmeyelim

Ancak son günlerde yapılan yanlışları da görmezden gelmemek lazım!

Bursa ve Bursaspor çok büyük ve bu büyüklük tartışmaya kapalı. Hangi ligde olursa, olsun oranın en büyüğü her zaman Bursaspor oldu, olmaya da devam edecek. Son zamanlarda ise “Kibir” ve “Egoistlik” hastalığı tekrar nüksetti bünyede. Bazen bende düşüyorum bu tuzağa. Arkadaşlar dikkat etmemiz gereken konuların başında geliyor bunlar. Rakipleri aşağılamak, hor görmek, rakip görmemek bunlar başımıza dert açacak unsurlar. Şehir bu algıya düşerse eğer, sahada savaşanlarda bu durumu pay edinir ve gereksiz şekilde puan kayıpları başlar. Geçtiğimiz senelerde yaşadığımız bu durum bizleri tekrardan hasret bırakmamalı bazı şeylere.

Mustafa Bozbey’e büyük bir teşekkür!

Mustafa Bozbey’in Bursaspor özelinde yaptıkları ve yapacakları o kadar değerli ki…

Son zamanlarda Mustafa Er’in dediği ve aklımdan hiç çıkmayan “Şehrin yüzünü Bursaspor’a döndürmemiz lazım” cümlesinin gerçekleşmesini sağlayan unsurlardan birisi oldu. Olmaya da devam edeceğine eminim. Ancak bizlerde çok fazla isteklerde bulunuyoruz bazen kendisinden. Yakın çevresine “Bursaspor özelinde adım atarken 50 defa düşünüyorum. En ufak bir kıvılcım camiayı hareketlendiriyor” diye dert yandığını biliyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerinde kurduğu cümle tamda bunu simgeler nitelikteydi. Daha önce planlanan ancak yapılmayan “Anı tribünü” projesine atıfta bulunarak kurduğu “Tekrardan yaparak anıları tazeleyeceğiz” cümlesi heyecan yarattı ve “Atatürk Stadyumu yerinde yapılıyor” denmeye başlandı. Gönül ister ki yapılsın ancak böyle bir bütçe ne belediyede var ne Bursaspor’da. O sebeple bu imkansız ötesi şimdilik. Kaldı ki böyle bir yatırıma şuanlık ihtiyaç yok. Oraya harcanacak bütçe ile borç sıfıra indirilebilir. Serdar Aziz ziyareti de aynı güne denk gelince “Serdar Aziz Bursaspor’da mı?” diye etkileşim haber ajanslarının attığı başlıklarda cabası. Olmayacak duaya amin dememek için sadece yapılanlara destek olmak ve nasıl ki herkesin yüzü Bursaspor’a döndüyse, yüzünü Bursaspor2a dönenlerin arkasında yürümek lazım.

Camia olarak bir büyük teşekkürü de Mustafa Bozbey’e etmek lazım...

Akademi çok güzel!

Özellikle akademiye de ayrı bir çizgi çekmek lazım. Senelerdir alışılan ahbap, çavuş ilişkileri ortadan kaldırılıyor. Bu ortamda da başarı gelmemesi imkansız. Ben bu sene akademiden çok büyük atılım bekliyorum. Başta Mesut hoca ve ekibine, personele ve futbolcu gurubuna başarılar diliyorum. Bizde sizler için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.