Özlüce İbrahim Yazıcı Tesislerinde öncesi ve sonrasıyla tam bir muamma olan basın toplantısı gerçekleştirildi.

Yönetim kurulu adına başkan beklenirken, yönetim kurulu üyesi Ramazan Çetin Kaya toplantıyı gerçekleştiren isim oldu. Muamma demede ki sebep ben hiçbir şey anlamadım. Sorulan sorular hep havada kaldı!

Özellikle Kaya “Şehirden katkı hiç almadık. İş adamları hiç destek vermedi” dedi ancak devamında şehrin 150 milyon gibi bir rakam verdiğini söyledi. İstifa sebeplerinin başında küfür ve bazı algı operasyonlarının olduğunu defalarca dile getirdi. Sorulan sorularda hafiften gerildi, gerginliği zaten en başında belliydi ki bu tamamen top çevirme operasyonuydu. Yanlış anlaşılmasın da biz hiç gerilmedik. Sene başında bir maçta ailem ile batı alt tribününde maç izlerken bütün stadyum “Yönetim istifa” diye bağırırken bende tribünde elimde telefon anları kaydetmekle meşguldüm. Ancak orada olan ve adını daha sonra öğrendiğim eski bir faydasız yöneticinin “Fatih Akkuş bağırıyordu yönetim istifa diye” demesinden sonra bana cephe alan yönetim kuruluna şahsi bir kin beslemeden sadece destek oldum. Hatta daha önce de alınan kararlarda başkan Banaz’ı hiç tanımıyor olmama rağmen defalarca arayıp “Başkanım işleyen düzeni bozmayın, karar almayın” dedim. Tanıdığım yöneticilere de keza öyle…

Ayrıca istifa diye bağırmış olsam bile ki en doğal hakkım. Küfür yok, hakaret yok. Demokratik tepkidir bu benim Bursasporlu olarak bütün stadyum gibi hakkımdı. Ancak o dönemde bunun uçurum olduğunu bildiğim için yapmadım ve sağ olsun o anları saha içinde olan muhabirimiz Serdar Dundar kamerayla çekmiş ben de elimde telefon kayıt alırken görülüyordum. Neyse demem o ki biz hiç bunları arkamdan küfür etmenize rağmen şahsileştirmedik ki yanlış anlaşılmasın ben şahsileştirirsem bunu zaten ilk siz anlardınız ki sustum ve destek olmaya çalıştım elimden geldiğince.

Ancak ben beklerdim ki basın toplantısından önce ve sonra yaşanan gergin dakikaları yazsın muhatap olan değerli arkadaş ve abilerim ama kimse değinmedi. Ben de bu konulara orada gerekli tepkiyi verdim ve buradan değinmeyeceğim. Ancak personelden bazı isimlerin kendi işleriyle uğraşmak yerine bazı basın mensuplarına “Yöneticimiz Ramazan bey, böyle yazamazsınız, edemezsiniz” gibi cümleler kurması benim kanıma dokundu. Asıl önemli olan senin görevin. Sen bahçeyle uğraş, çimlerle uğraş. Özlüce domates tarlası gibi olmuş ona çözüm bul. Antrenman sahalarında son 3 sezonda ayrık otlarından dolayı verdiğimiz sakatlıkların hesabını ver öyle ahkam kesme!

Nitekim bu göreve talip olurken kimse sizlere yalvarmadı ama kimse de size küfretme hakkına sahip değil. Çalmadınız, çırpmadınız buna kimse aksini söyleyemez. Bursaspor’u zarara uğratmadınız ve gerçekten enkaz aldınız, enkaz devrediyorsunuz.

Bursaspor’un dar günlerinde 200 milyon gibi bir rakamı kulübe soktuğunuzu beyan ettiniz ki bu yönetici artısı sayılır benim gözümde. Bu rakam hiç azımsanacak bir rakam değil. Devam edermisiniz bilmem, yeniden başka bir oluşumla karşımıza çıkarmısınız? Olabilir…

Uzun lafın kısası bence tamamen muallak bir toplantı sonrası hayat devam ediyor. Benim anladığım küfürler ve istifa kelimeleri gerginliği arttırmış ve devamında da “Çıkan adayların önü kesiliyor” cümleleri sebebiyle istifa kararı alınmış. Hayırlısı olsun!

Ali Ay söylemleri çok fazla dolaşmaya başladı. Bunu zaten düştüğümüz ilk yıl itibari ile söyledim. Mevcut başkan devam etmeliydi ve bu durumu toparlamalıydı. Şimdi ise ne kendisinin ne de Bursaspor’un başka alternatifi yok! Kendisi çıkacak ve yönetimiyle bu durumdan Bursaspor’u kurtaracak. Dolayısıyla alacağı rakam artmış olsa da Süper Lig’e ulaştırabilirse bakiyeyi kurtaracak. Aksi takdirde camia ağlar, üzülür, kahrolur ancak alacaklılar daha da fazla yaşar bu sendromu!