Sağlıkta çağ atlamıştık.

Bu benim değil, iktidardaki Ak Parti’nin en büyük sloganıydı.

İnsan çağ atlamadığımızı ancak iş kendi başına geldiğinde sıkıntıyı çözebiliyor.

Beni tanıyan herkes bilir.

Bundan 28 yıl önce çok ağır bir kalp krizi geçirmiştim.

Sağ olsun o dönem Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Başhekimlik görevini yürüten merhum Profesör Doktor Ayhan Özdemir ve baş hekim yardımcısı doktor Recai Özdemir’in yardımlarıyla hayata tutunabilmiştim.

Tek avantajım ise sporcu kalbine sahip olmamdı.

Kalbimim yüzde 50’sin olmadığını söylediklerinde çok şaşırmıştım.

Geçtiğimiz günlerde kalbimle ilgili sıkıntı yaşayınca Uludağ Üniversitesi’ne gitmiştim.

Elektrolar çekildi.

Radyasyon yüklemeli kalbin durumunu gösteren röntgenler çekildi.

Birkaç yazı önce buradaki sıkıntıları yazmıştım.

Bu sıkıntı ise ikincisi.

Ve gerçekten çok ama çok önemli.

Ondan kaleme almak istedim.

Yapılan tetkiklerden önce de, sonrasında da bana kardiyoloji doktorlarım ‘Kalbin yorgun. Pil takılması gerekiyor” dediler.

Onlar kararı teyit ettirmek için bölüm başkanına gittiler.

Bana söylenen “Kalpte ritim bozukluğu var. Ama hocamız Holter testi yapılmasını istedi” diyerek beni bu bölüme yönlendirdiler.

Gerçekten çok büyük sıkıntı.

Oraya gittim,

Hemşire arkadaş beni dışarda bekletirken elime bir kağıt tutuşturdu.

Randevu tarihi 24 Haziran 2024. Sabah 8.30. Ayrıca gelirken Duracell A alkalin pil getirmemde isteniyordu.

Yani randevuyu tam üç ay sonrasına oluşturdu.

Kabaca hesap aparsam 28 gün Nisan, 31 gün Mayıs, 24’te Haziran ayı, topladığımızda ise dile kolay tam seç gün.

Bir anlamda tam 3 ay sonrasına.

Ben hemşire arkadaşımıza, “kalbine pil takılmak isteniyor. Daha erkene gün yok mu?” diye gayri ihtiyari sordum.

Gerçekten verilen cevap çok ilginçti.

Görevli hemşire hanım kızımın, “Sizi kardiyoloji polikliniği yönlendirdiği için bu tarihe gün veriyorum. Siz kendiniz gelmiş olsaydınız en erken verebileceğim tarih ekim olurdu” deyince şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım neredeyse.

Kalbine pil takılacak.

Belki bir kriz daha geçirirsen öteki dünyaya yolculuğa çıkacağım.

Verilen randevu tarihine söylenebilecek bir tek söz var inanın;

“Ölmezsen gel sana holter testini takalım. Ondan sonra hoca kalbe pil mi takacak, anjiyo mu yapacak karar versin” anlamına geliyor.

Gerçekten sağlık sistemimiz gerçekten çağ atlamış bugün buna bir kez daha tanıklık ettim.

Söylenecek bir başka cevap ise, “Burada böyle. İsterseniz bunu dışarıda yaptıra bilirisiniz”

Yani sistem sizi bir anlamda Sağlık Bakanımız özel hastane sahibi ya, devlet bile sizi özele yönlendiriyor.

Ne diyeyim helal olsun böyle sisteme.

BİRAZDA FUTBOL

Bursaspor, hepimizin bildiği gibi 3. Ligin yolunu tuttu.

Ligde mucize arayacak kalabilmek için.

 O bile imkansız görünüyor.

3 Nisan Çarşamba günü ise sahasında 1-1 berabere kaldığı, Zonguldak Kömürspor’a konuk olacak.

Bursaspor hazırlıklarını bugün tamamladı ve Zonguldak’a gitti.

Ne diyeyim bu sezon yeşil beyazlı gençlerin yanında futbol şansları hiç olmamıştı.

Bu maçta futbol şansı onlarla birlikte olsun demek istiyorum.

Bu arada taraftarlarımız sosyal medyada yönetimi karalamak için büyük gayret içerisine girmişler yaptıkları teşekkür paylaşımlar sonrasında.

Acaba Bursaspor yönetimini eleştirenler, teşekkür edilen belediye başkanlarının yaptığının yüzde birini kulübe bağış yaptılar mı?

Önce bağış yapsınlar, ondan sonra eleştirsinler.

Teşekkür edilen Belediye başkanlarının Bursaspor’a yaptıkları bağışın toplamı 5 milyon TL idi.

Benden hatırlatması.