Bursaspor’un bu sezon 2.Lig’den düşeceği, olağanüstü genel kurulda ortaya çıkmıştı.
Recep Günay başkanlığa aday olduktan sonra ilk giden takımı ligde tutan ağabeylerden orta alanın başarılı isimlerinden birisi Hasan Ayaroğlu oldu.
Sonrasında sözleşmesi biten Enver Cenk Şahin ile anlaşma yapamadı Recep Günay ve yönetimi. “Yok parayı çanta ile önüne koyduk. Villa verdik. Kabul etmedi” söylemleri de boş çıktı.
Diğer ağabeyler gidince de bu kez Kubilay Sönmez sözleşmesi devam etmesine rağmen gitmek istedi. Boluspor’dan 1 milyon TL gibi bir bonservis bedeli duyulunca ona da yol verildi.
Böylece geçtiğimiz sezonun başarılı isimleri takımdan resmen koparıldı diyebilirim.
Buna bir de yönetim tarafından ödenmeyen transfer taksitleri, maaşlar eklenince TFF’den sözleşmesini iptal ettiren futbolcular da oldu.
Aslında Recep Günay ve yönetimi, Ali Ay aday olduğu zaman ‘hırslarına yenik düşmüş olsalardı’ belki bugün play-off hesabı yapan takım olurduk. 3.Lige düşen bir takım olmazdı Bursaspor.
Sadece suçlu Recep Günay ve yönetimi mi?
Elbette değil.
Bu kentin oylarıyla seçilen ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olan Alinur Aktaş’ın da Bursaspor’a sıcak bakmaması en büyük etken oldu diyebilirim.
Hatta Sinan Bür ve yönetimi ziyarete gittiğinde Alinur Aktaş’ın, “Siz nereden çıktınız. Niye yönetime sahip oldunuz. Bursaspor bitmiş bir kulüp sözleri” şok etkisi yaratmış.
Duyumlarım ve halk arasında konuşulduğu gibi benim de kulağıma geldi.
Hatta ziyarete gidenler çıkışta kendi aralarındaki çok iyi Ak Partili isimler olmasına rağmen “Seçimlerde Mustafa Bozbey’in kazanması Bursaspor için daha hayırlı olur” sözleri dahi geçmiş.
Sonuçta, Alinur Aktaş seçimi kaybetti.
Elbette kaybetmesinde ana etkenlerin başında şehrinin takımına sahip çıkmaması, İstanbul’un üç semt takımından birinin sempatizanı olması etkendi.
Ama bana göre en büyük etkenlerin başında ekonomik sıkıntı geliyordu.
Kentte yaşan her muhtaç olana değil, partisine sempati duyanlara vermesi de bir başka etkendi.
Aslında en güzelini yapan Osmangazi Belediyesi’ni kaybeden Mustafa Dündar yaptı. Ve seçimi kazanan Erkan Aydın’a mührünü teslim etti.
Oysa Alinur Aktaş, devir teslim törenini yapmak yerine Umreye gitmeyi tercih etti.
Mustafa Bozbey’e belediye mührünü ise Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz verdi. Üzüldüm.
Kaybedenin kazanını kutlaması gerekirdi diye düşünüyorum.
Centilmenlik bunu gerektirir.
Gelmemesinin ana nedeni bizlere olduğu gibi herkese tepeden bakmasının neden olduğu kibridir belki.
TFF VE İSTANBUL YORUMUNA SEVİNDİM
Bu arada sabah haberlerini izlerken Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu CHP Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek idi.
Sözlerine, 3. Lige düşen Bursaspor’a yazık oldu diye başlayınca, dikkatimi çekti söylemleri.
Hayrete düştüm dinlerken.
Gökan Zeybek, İstanbul Amatör Spor Kulüplerinde yöneticilik yapmış. Şirinevler ve Sarıyer kulüplerinde yönetici olarak görev yapmış.
TFF’nin kongre tarihini 18 Mayıs olarak açıklamasına tepki gösterdi.
En azından artık kulüplerden gelen kişilerin TFF’yi yönetmesi gerektiğini ve Ankara’nın başkanı belirlememesi gerektiğini söyledi.
Aslında Süper Ligin taraftarı olmayan İstanbul’un semt takımlarıyla dolduğunun altını çizen Zeydan, “Bence yeni seçilecek TFF yönetimi aynı ilden ligde 5 takımdan fazla olamaz diye madde koymalı. Bursaspor, Kocaelispor, Sakaryaspor, Göztepe, Altay gibi taraftarı olan takımlar Sühper Lig’de olmalı” sözleri çok doğru bir tespitti.
Kendisine yürekten katılıyorum.
TOFAŞ BENİ ŞAŞIRTTI
Tofaş, Bursaspor İnfo Yatırım karşısındaki inanılmaz hırsı beni ligde kalan maçları için umutlandırmıştı.
Mavi yeşilliler sanki derbide Bursaspor’u iki kez yenince lig sona ermişti. Play-off’u garantilemiş formalite maçları oynuyor gibiydi Bursa temsilcisi.
Dün akşam üzeri iftar saatinde karşılaştığı ve tribünlerin hemen hemen boş olduğu ONVO Büyükçekmece Basketbol maçındaki Tofaş’ı görünce inanamadım.
Ne bir savunma, ne bir organize hücum, ne dış şutlarda isabet bulabilme, hiç birisi yoktu dün parkede.
Bu maçı izleyince üzüldüm Tofaş için.
Maç trafiği oldukça zorlu.
Düşme hattında yer elen Çağdaş Bodrumspor’a konuk olacak Tofaş.
Mavi yeşillilerin 10, rakibinin ise 8 galibiyeti var.
Birde düşme hattının hemen üzerinde yer alan Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basketbol’un ise 9 galibiyeti var.
Kalan maçlara baktığımızda sıkıntı büyük gibi duruyor böyle oynarsa Tofaş.
Ancak bu yenilginin bir ders olmasını arzuluyorum.
Tofaş’ın kendisine gelip, layık olduğu yerde ligi tamamlamasını istiyorum.